6 Ocak 2012 Cuma

Yabancı doktorlar sahne alıyor...

Türkiye’de geçtiğimiz Kasım ayında Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlanarak yürürlüğe giren “Kanun Hükmünde Kararname (KHK)’’ ile, yabancı hemşire ve hekimlere Türkiye’de çalışabilmenin kapıları açıldı. Buna göre yurt dışından gelecek hekim ve hemşirelerde, denklik belgesi ve Türkçe yeterlilik şartı aranacak. Ancak haftalardır süren bu “ithal hekim” tartışmaları arasında, bu kanundan en çok yararalanması öngörülen kesim gölgede kaldı. 6 yıl Türkiye’de tıp fakültesi okuyan, ihtisası için yine Türk hastanelerinde 5 yıl asistanlık yapan ve Türkiye genelinde sayıları 2 bini bulan yabancı uyruklu doktor adayları, daha sonra uzmanlık alsalar bile Türkiye’de çalışma imkanı bulamıyor veya kaçak olarak bazı özel hastanelerde istihdam ediliyordu. Bazıları burada evlenerek Türkiye vatandaşı olup ülkemizde çalışma imkanı bulabilirken, Türk öğrencilerle aynı eğitimi alan, ancak mezuniyet sonrası 5 yıllık asistanlıkları boyunca “misafir öğrenci” statüsünde oldukları için, genellikle hiç maaş alamadan çalışan bu hekim adayları, artık mezun olduktan sonra isterlerse pratisyen hekim olarak isterlerse uzmanlıklarını alıp özel hastanelerde çalışabilecek. Türkiye’de okudukları için denklik belgesi ya da Türkçe yeterlilik şartlarından da muaf tutulacak.   

Türkiye’de bir yıl kaçak çalışmıştım

Şişli Etfal Hastanesi Çocuk Cerrahi Kliniği’nden Filistin Asıllı Dr. Husam Bahroom ile 70. Yıl Fizik Tedavi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden İran asıllı Dr. Mehdi Cabiri, onlardan sadece ikisi. Dr. Mehdi Cabiri, 1977’de Türkiye’ye geldiğini ve Çapa Tıp Fakültesi mezunu olduğunu anlatarak “4 yıldır Türkiye’de yaşıyorum.  Evlendim, eşim de Türk olduğu için vatandaş oldum zaten. Ama ilk zamanlar çok sıkıntı yaşadım. Okulu bitirdiğimizde yasal olarak Türkiye’de çalışma imkanımız yoktu. Mezun olduktan sonra bir yıl kaçak çalışmıştım” diyor. 30 yaşındaki Dr. Husam Bahroom ise “1999’da Türkiye’ye geldim. Bu kanunla özel hastanelerde kadro imkanımız olacak. Örneğin ben şu an 500 lira brüt maaş alıyorum, o da devlet kadrosundan değil. Bağışlar ya da burslar aracılığıyla, hastane yönetimi veya klinik şeflerimizin çabasıyla bu paraları alabiliyoruz” diye konuşuyor.

Alıntı: Star Gazetesi-Özlem YURTÇU