31 Ağustos 2013 Cumartesi

Yanlış ara öğün şişmanlatıyor


Beslenme uzmanları her fırsatta sağlıklı bir yaşam ve kilo vermek için ara öğünlerin asla atlanmaması gerektiğine dikkat çekiyor. Bunun nedeni ise ara öğünlerde amaç kan şekerini dengede tutmak ve gerektiği kadar insülin salgılanmasını sağlamak.

Yanlış ara öğünler kilo verdirmek yerine tıpkı ana öğünlerde olduğu gibi aksine daha çok şişmanlatıyor. Örneğin karbonhidratlı ara öğünler fazla insülin salgılanmasına, bunun sonucunda hemen acıkmaya, dolayısıyla ana öğünlere fazlaca yüklenmeye neden oluyor.

Beslenme ve Diyet Uzmanı Oya Yüksek, böylece kilo kaybı sağlamak yerine kilo sabitlenmesi veya artışı oluştuğunu söyleyerek, “Hem sağlıklı beslenmek hem de ideal kiloya ulaşmak, yani zayıflamak için kişinin yaşam şekli ile sağlık durumuna göre gerekli sayıda ve doğru ara öğün besinleriyle beslenmesi çok önemli” diyor.

ARA ÖĞÜNÜN 4 AMACI VAR
Beslenme ve diyet uzmanı Oya Yüksek ara öğünün 4 amacı olduğunu belirterek bunları şöyle sıralıyor:
1- Kişinin alması gereken kalori hesabını tamamlamak.
2- Kan şekeri ve insülin dengesini sağlamak.
3- Psikolojik olarak oluşan atıştırma hissini doğru seçimlerle baskılamak.
4- Ana öğünlere yüklenmeyi önlemek.

GENELLİKLE 2 ARA ÖĞÜN YETERLİ GELİYOR

Yüksek, günde kaç öğün yenilmesi gerektiğinin tamamen bireyin kendisine özel olduğunu belirterek şunları söylüyor: “Kişinin gerçekte hangi saatte acıktığını belirlemesi veya bunun beslenme uzmanı tarafından iyi bir değerlendirmeyle tespit edilmesi gerekiyor. Çünkü her bünye kendine özeldir. Genel olarak sağlık problemi bulunmayan kişilerin günde 2 kez ara öğün tüketmeleri yeterli geliyor. Ancak diyabet, hipoglisemi (düşük kan şekeri), hamilelik ve hamilelik diyabeti ile enerji (kalori) ihtiyacının çok olduğu durumlarda 3 ara öğün almak gerekiyor.”

KİM, HANGİ ARA ÖĞÜNÜ ATLAMAMALI?
1 -Kahvaltıyı geç yapacaklar için: Gece ara öğünü önemli.
2- Öğlen yemeğini geç yiyecekler için: Kuşluk önemli.
3- Akşam yemeğini geç yiyecekler için: ikindi önemli.

GECE ARA ÖĞÜNÜ ÖNEMLİ, ÇÜNKÜ…
Beslenme ve Diyet Uzmanı Oya Yüksek, hipoglisemi, bir başka deyişle kan şekeri düşüklüğü sorunu yaşayan kişilerde gece ara öğününün çok önemli olduğuna dikkat çekerek şu bilgileri veriyor: “Hipoglisemi hastalarının bazen uyku sırasında veya sabah uyandıklarında kan şekerleri çok düşük çıkabiliyor. Bunun sonucunda baş ağrısı, halsizlik, huzursuzluk, iç ezilmesi veya saldırır tarzda yemek yeme gibi sorunlar oluşabiliyor. Çünkü gece uzun bir süreç ve bu yüzden gece ara öğün alınması çok önemli. Ancak doğru ara öğünler seçmek şartıyla. Ara öğünün gece yatmadan yarım saat veya 45 dakika önce alınması yeterli geliyor.”

SAĞLIKLI ARA ÖĞÜNLER NASIL OLMALI?

Kan şekerini yavaş yükselten ve belli bir dengede sabit kalmasını sağlayan besinlere ‘düşük glisemik indeksli’ besinler denildiğini belirten Yüksek, “Ancak unutmamak gerekir ki böyle belirlenen her besin herkese iyi gelecek diye bir kural yok. Doğruya deneme yanılma yoluyla ulaşmak en mantıklı olanı” diyor.

DOĞRU ARA ÖĞÜN SEÇİMLERİ
Yoğurt-süt-ayran.
Peynir+ ekmek.
Meyve+yoğurt.
Kuru meyve +yoğurt.
Diyet bisküvi+süt-ayran.
Latte veya sütlü filtre kahve.
Protein barı (haftada 2 defa gibi).
10 adeti geçmeyecek şekilde tuzsuz (kavrulmamış) badem.

YANLIŞ ARA ÖĞÜN TERCİHLERİ
Gofret tarzı şekerli atıştırmalar.
Tek başına meyve, kuru meyve.
Pasta-börek tarzı atıştırmalar.
Gazlı içecekler.
Hazır meyve suları.
Reçel-bal.

Alıntı:egedesonsöz.com

5 Ağustos 2013 Pazartesi

Aile Hekimlerine Acil Nöbeti Yasalaştı : Karşılaştırmalı Haliyle Yeni Yönetmelik

Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
 
19 Temmuz 2013 CUMA                         Resmi gazete                         Sayı : 28712
 
MADDE 1 – 25/1/2013 tarihli ve 28539 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği’nin 8 inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

Aile hekimliği birimine kişi kaydı ve aile hekimi seçimine ilişkin esaslar

MADDE 8 – (1) Kişilerin aile hekimlerine ilk kaydı, müdürlük tarafından ikamet ettikleri bölge göz önünde bulundurularak yapılır. Yenidoğanlar ile henüz nüfusa kayıtlı olmayan bebek ve çocuklar annelerinin kayıtlı olduğu aile hekimine kaydedilir. Her ilçe ve 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununa tabi olmayan il merkezleri ayrı bir bölgedir. Kişiler, aile hekimini bölge sınırlaması olmaksızın serbestçe seçebilirler. Zorunlu haller dışında aile hekimi üç aydan önce değiştirilemez. Aile hekimi değişikliği kişilerin yazılı talebi üzerine hizmet almak istediği aile hekimince veya ilgili toplum sağlığı merkezince yapılır. Aile hekimince yapılan değişiklik, talep belgesi ile birlikte beş iş günü içerisinde ilgili toplum sağlığı merkezine ulaştırılır.

(2) Sağlık hizmeti sunumu sırasında meydana gelen şiddet olayının adli veya mülki idare makamlarınca verilen belgeyle belgelendirilmesi durumunda, aile hekimi veya aile sağlığı elemanına şiddet uygulayan kişinin müdürlükçe mevcut aile hekiminden kaydı silinir. Bu şekilde kaydı silinen kişinin, aynı iş günü içerisinde yeni aile hekimi seçmemesi durumunda ikamet ettiği bölge göz önünde bulundurulmak suretiyle kayıtlı nüfusu en düşük aile hekimine müdürlükçe kaydı yapılır.

(3) İkamet ettiği ilden başka bir ile ikamet amacıyla yeni gelen kişiler istedikleri bir aile hekimine kayıt yaptırırlar. İkamet amacıyla yer değiştiren kişinin talepte bulunmaması halinde, 30 gün içerisinde toplum sağlığı merkezi tarafından kişiye ulaşılarak ve kendisine bilgi verilmek sureti ile yeni adresine yakın aile hekimlerinden nüfusu en düşük olanına kayıt edilir.

(4) Herhangi bir nedenle bölgedeki aile hekimleri tarafından kayıt edilemeyen kişi, müdürlük tarafından öncelikle ikamet ettiği yere yakın ve en az kişi kaydı olan aile hekiminin listesine eklenir. 

(5) Gezici sağlık hizmeti verilen yerlerde oturan kişiler, gezici sağlık hizmeti almak üzere başka bir aile hekimine kayıt olamazlar. Ancak başka bir aile hekimine kayıt olmak isterlerse, kayıt oldukları aile hekiminin aile sağlığı biriminden hizmet alırlar. Bu durumda, kayıt olunan yeni aile hekimi, o kişi veya kişiler için gezici sağlık hizmeti vermekle yükümlü tutulmaz.

(6) Sürekli ikamet ettiği bölgeden uzakta kalacak kişi veya geçici süre ile Türkiye’de ikamet edecek olan kişi, kendisine yakın konumdaki bir aile hekiminden misafir olarak sağlık hizmeti alır. Ancak 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununa tabi olan ilçeler misafir uygulaması bakımından tek bölge kabul edilir. Aile hekimi misafir kişiler için herhangi bir ücret talep edemez.

“(7) Altı aydan daha kısa süreli ziyaret veya seyahat amacı hariç olmak üzere yurtdışına çıktıları belge ve/veya kaynaklarla tespit edilen kişilerin aile hekiminden kayıtları silinir. Bu kişilerin yurda kalıcı olarak döndükleri yine uygun belge ve/veya kaynaklarla tespit edilmesi halinde bu Yönetmeliğin 8 inci maddesinin üçüncü fıkrasında belirlenmiş bulunan usûl ve esaslar çerçevesinde aile hekimine kayıtları yapılır.”

YORUM : Özellikle yurt dışına çıkan ve yurt dışında yaşayan anne ve bebeklerin kayıtları artık sistemden silinebilecek. Altı aydan fazla yurt dışında kalacak olanlar için geçerli olacaktır.

MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 10 uncu maddesinin dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

Çalışma saatleri 

MADDE 10 – (1) Aile hekimleri ve aile sağlığı elemanları tam gün esasına göre çalışırlar.
(2) Mesai saatleri ve günleri, çalışma yerinin şartları da dikkate alınmak suretiyle çalıştığı bölgedeki kişilerin ihtiyaçlarına uygun olarak aile hekimi tarafından teklif edilir ve müdürlükçe uygun görülmesi halinde onaylanır. Yapılacak ev ziyaretleri ve gezici/yerinde sağlık hizmetleri çalışma süresine dâhil edilir. Çalışılan günler ve saatler aile sağlığı merkezinin dış levhasının yakınında ve görülecek bir yerine asılarak kişilerin bilgilenmesi sağlanır.

(3) Aile hekimleri ve aile sağlığı elemanları deprem, sel felaketi ve salgın gibi olağanüstü durumlarda çalışma saatlerine bağlı kalınmaksızın çalıştırılabilirler.

(4) Entegre sağlık hizmeti sunulan merkezler dışında, hastanelerde aile hekimlerine ve aile sağlığı elemanlarına nöbet tutturulmaması esastır. Ancak 657 sayılı Kanunun ek 33 üncü maddesinde belirtilen yerlerde ihtiyaç ve zaruret hâsıl olduğunda haftalık çalışma süresi ve mesai saatleri dışında aile hekimlerine ve aile sağlığı elemanlarına nöbet görevi verilebilir. Aile hekimliği çalışanlarına isteği dışında nöbet tutturulabilmesi için;
a) Sağlık tesisinin büyükşehir belediye sınırları dışında olması,
b) Sağlık tesisinin personel dağılım cetveline (PDC) göre hekim doluluk oranının ve fiilen çalışan hekimlerin %60'tan aşağı olması,
c) Sağlık tesisinin ebe, hemşire, sağlık memuru (toplum sağlığı) ve acil tıp teknisyeni kadrolarında PDC'ye göre bu unvanlarda fiilen çalışan personelin doluluk oranlarının %60'ın altında olması,
ç) İldeki hastaneler ve 112 acil sağlık hizmetlerindeki hekim ve yardımcı sağlık personelinin PDC'ye göre doluluk oranlarının ve fiilen bu unvanlarda çalışan personelin %80'in altında olması, şartlarının bir arada bulunması gerekir. Aile hekimliği çalışanlarına görev yaptıkları mahalli mülki sınırlardaki sağlık tesislerinde nöbet görevi verilebilir. Beldelerde çalışanlar ancak bağlı olduğu ilçe merkezinde nöbet tutabilirler. Nöbet tutulacak sağlık tesisinde hastane yöneticisi ve başhekim hariç diğer tüm personelin (başhekim yardımcısı, uzman hekimler, diyaliz hekimleri, kan bankası hekimleri ve benzerleri) nöbet listesine dâhil edilmesine rağmen ihtiyacın devam etmesi durumunda nöbet görevi verilebilir. Tek aile hekimliği biriminin bulunduğu aile sağlığı merkezindeki aile hekimliği çalışanlarına nöbet görevi verilemez. Nöbetlere ilişkin planlama aile hekimliği uygulamasında aksamaya mahal vermeyecek şekilde yapılır ve hafta içi sekizer saat, haftasonu ise onaltı saatten fazla olmamak üzere haftalık 30 saatten fazla nöbet tutturulamaz. Aile hekimliği çalışanlarına tuttukları nöbetler için ilgili kurumlarca nöbet ücreti ödenir. PDC doluluk oranı değerlendirilmesine, hastane yöneticisi ve başhekim hariç diğer tüm personel (başhekim yardımcısı, uzman hekimler, diyaliz hekimleri, kan bankası hekimleri ve benzerleri) dâhil edilir. 

“(4) Entegre sağlık hizmeti sunulan merkezler dışında, hastanelerde aile hekimlerine ve aile sağlığı elemanlarına nöbet tutturulmaması esastır. Ancak 657 sayılı Kanunun ek 33 üncü maddesinde belirtilen yerlerde ihtiyaç ve zaruret hâsıl olduğunda haftalık çalışma süresi ve mesai saatleri dışında aile hekimlerine ve aile sağlığı elemanlarına nöbet görevi verilebilir. Nöbete ilişkin planlama aile hekimliği uygulamasında aksamaya mahal vermeyecek şekilde yapılır ve hafta içi sekizer saat hafta sonu ise on altı saatten fazla olmamak üzere haftalık 30 saatten fazla nöbet tutturulamaz. Aile hekimliği çalışanlarına tuttukları nöbetler karşılığında ilgili kurumlarca nöbetücreti ödenir. İhtiyaç ve zaruret halinin tespiti illerin sağlık personeli doluluk oranı, nüfus, coğrafi koşulları, sosyo-ekonomik ve kültürel özellikleri, nöbet tutulacak sağlık tesisinin il veya ilçe merkezine uzaklığı gibi kriterler göz önünde bulundurulmak suretiyle Bakan Onayı ile belirlenir.” 

YORUM : 5258 sayılı Aile Hekimliği kanununda yazan"Entegre sağlık hizmeti sunulan merkezlerde artırımlı ücretten yararlananlar hariç olmak üzere, aile hekimlerine ve aile sağlığı elemanlarına ihtiyaç ve zaruret hâsıl olduğunda haftalık çalışma süresi ve mesai saatleri dışında 657 sayılı Kanunun ek 33 üncü maddesinde belirtilen yerlerde nöbet görevi verilebilir ve bunlara aynı maddede belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde nöbet ücreti ödenir.(değ:6354 sayılı Kanun*)" Hükmü ortadan kalmadığı sürece acil nöbeti konusu her zaman önümüzde duruyor olacaktır. Bu madde de yapılan değişiklikle inisiyatif bakanlığa geçmiş oldu. Aile hekimlerine acil nöbeti konusunda Prof .Dr. Nihat TOSUN imzalı genelgenin, yönetmeliğe aktarılmasıyla aile hekimleri bir koruyucu kalkan oluşturabilmişlerdi, nöbetleri kısmen de olsa sınırlayabilmişlerdi. Ama şimdi özellikle bakan beyin değişmesiyle beraber bu koruyucu yönetmeliğimiz ortadan kaldırılmış oldu ve tamamen inisiyatif bakanlığa geçmiş oldu. özellikle büyük şehir belediyesi sınırlarının dışındaki maddesinin de kaldırılması, nöbetin büyükşehirlerde de bakanlık onayıyla geleceğini işaret etmektedir. Aile hekimlerine acil nöbeti uygulaması kabul edilemez bir durumdur. Herkes kendi görevini yapmalıdır. Artı birde haftalık 30 saatlik bir nöbet uygulamasının getirilmesi 160+120=280 saat+ayda bir adli nöbet 24 saat+ayda bir defin nöbeti 24 saat =328 saatlik bir çalışmanın aile hekimlerinden beklenmesi insan haklarına aykırıdır..

MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

Sözleşmeli aile hekimleri 

MADDE 15 – (1) İl genelinde aile hekimliği pozisyonunun boşalması veya yeni pozisyon açılması durumunda en geç bir ay içinde, sözleşme ile çalıştırılacak aile hekimleri aşağıdaki sıralamaya göre yerleştirilir.

a) Askerlik dönüşü veya doğum sonrası bir defalık tercih hakkı bulunan aile hekimleri: bu grupta bulunan aile hekimlerine askerlik veya doğum sonrası kamu görevine başlama tarihine göre öncelik verilir. Kamu görevlisi olmayan hekimler için ise müdürlüğe başvuru tarihine göre öncelik verilir.

b) Yerleştirme sırasında aile sağlığı merkezinde uzman aile hekimliği kontenjanı var ise; o pozisyonu önce o ilde aile hekimliği yapan aile hekimliği uzmanları, daha sonra ildeki diğer aile hekimliği uzmanları.

c) Sözleşmeli aile hekimi olarak görev yapanlar, (a) bendindeki bir defalık tercih hakkını kullanmayan aile hekimleri, yargı kararının uygulanması nedeniyle sözleşmesi feshedilen aile hekimleri, Sağlık Bakanlığı Atama ve Nakil Yönetmeliği kapsamında mazeret nedeni ile naklen tayin olanlardan atama kararından önceki son bir yıl boyunca aile hekimliği yapmış olanlar. 

ç) Varsa yedek liste: İlk yerleştirme esnasında yedek listeye giren hekimler müteakip yerleştirmede sıra kendilerine gelmesine rağmen yerleşmezler ise yedek listeden çıkarılırlar.

d) İl içindeki tabip ve uzman tabipler.

“c) Sözleşmeli aile hekimi olarak görev yapanlar, (a) bendindeki bir defalık tercih hakkını kullanmayan aile hekimleri, takip eden ilk yerleştirmede kullanılmak şartı ile; yargı kararının uygulanması bakımından başka birinin göreve başlatılması zarureti nedeniyle sözleşmesi feshedilen aile hekimleri, 25/1/2013 tarihinden sonra mazeret nedeniyle naklen tayin olanlardan atama kararından önceki son bir yıl boyunca aile hekimliği yapmış olan tabip ve uzman tabipler, il sağlık müdürü ve halk sağlığı müdürü olarak fiilen bir yıl görev yapmış olan tabip ve uzman tabipler.”

YORUM : Burada özellikle sözleşme fesh nedeniyle boşalan kadroya yerleşen aile hekimleri , sözleşmesi fesh edilen aile hekiminin yargı kararı nedeniyle görevine iade edilmesi durumunda, mazeret nedeniyle naklen tayin olanlar atama kararından önce bir yıl aile hekimliği yapmış olanlar ve il sağlık müdürü ve halk sağlığı müdürü olarak fiilen bir yıl görev yapmış olanlar ilk yerleştirmede c) torbasından yerleştirmeye katılabilecektir. 

MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin geçici 1 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

Açılmış aile sağlığı merkezlerinin durumu 

GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihte faaliyette olan aile sağlığı merkezleri bina şartları ve fizik mekânları bakımından 1/1/2014 tarihine kadar bu Yönetmelik ile getirilen asgari fiziki şartlara uygun hale getirilmek zorundadır. 

“GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihte faaliyette olan aile sağlığı merkezleri bina şartları ve fizik mekânları ile teknik donanım bakımından 1/1/2014 tarihine kadar bu Yönetmelik ile getirilen asgari şartlara uygun hale getirilmek zorundadır.” 

YORUM : Bina şartları ve fiziki mekanlara, teknik donanım ve malzemelerde eklenerek süre 1.1.2014 olarak bildirilmiştir. Isı takip, defibilatör ve diğer malzemeler için son tarih 1.1.2014 olmuştur. 

MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğin geçici 2 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

GEÇİCİ MADDE 2 – (1) İl sağlık müdürü, müdür yardımcısı ve şube müdürü olarak görev yapan tabip ve uzman tabiplerden aile hekimliğine başvurmaları ve yerleştirilme hakkı elde etmesine rağmen idari görevlerinden ayrılmaları Bakanlıkça uygun görülmeyenler, ilde pozisyon boşalması veya yeni pozisyon açılması halinde 15 inci maddenin birinci fıkrasının (c) bendine göre yerleştirilirler.

“GEÇİCİ MADDE 2 – (1) İdari görevlerinin son bulmasına müteakiben ilk yerleştirmede kullanılmak şartı ile; ilin aile hekimliği uygulamasına geçtiği tarihte il sağlık müdürü, müdür yardımcısı ve şube müdürü olarak görev yapan tabip ve uzman tabiplerden aile hekimliğine başvurmaları ve yerleştirilme hakkı elde etmesine rağmen idari görevlerinden ayrılmaları Bakanlıkça uygun görülmeyenler, ilde pozisyon boşalması veya yeni pozisyon açılması halinde 15 inci maddenin birinci fıkrasının (c) bendine göre yerleştirilirler.” 

YORUM : İdari görevden ayrılanlar için ilk yerleştirmede kullanmak şartı getirilmiştir. 

MADDE 6 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 7 – Bu Yönetmelik hükümlerini Sağlık Bakanı yürütür.

Alıntı:Resmi Gazete

Doktora Şiddet Nasıl Artmasın?

TARİH:  18 HAZİRAN 2013 

YER: “AİLE OLMAK PROJESİ” TOPLANTISI

SUÇLAYAN :  BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN

SUÇLULAR: HEKİMLER

SUÇLAR:

“HALKIMIZI KISIRLAŞTIRMAK”
“ADETA CİNAYET İŞLEMEK”
“DERTLERİ PARA KAZANMAK VE MİLLETİN NÜFUSUNU AZALTMAK OLMASINA RAĞMEN HALKI ÖLÜMDEN KURTARIYORUZ DİYEREK ALDATMAK”



18 HAZİRAN 2013  BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN KONUŞUYOR:


“Bu ülkede yıllarca doğum kontrolü mekanizmalarını çalıştırdılar. Adeta bizim vatandaşlarımızı halkımızı kısırlaştırdılar. Bununla ilgili tıbbi müdahalelere varıncaya kadar her şeyi yaptılar. Sezaryen denilen olay budur. Kürtaj denilen olay budur.”

“Hep bunları yaptılar. Ve bunları yaparken de adeta cinayet işlediler. Adeta aldattılar. Ölüyorsun seni ölümden kurtaracağız dediler. Onun için sezaryen dediler.”

“Halbuki dert başkaydı. Dert, hem fazla para kazanmak hem de maalesef öyle kampanyalar başlattılar ki sezaryenle ikiden fazla doğum yapamazsın. Bunu aldattılar ve inandırdılar. Birçok anneler aileler buna inanmak zorunda kaldı. Eğer sezaryen olmazsam nolur diye buna inandırdılar.”

“İşin aslı bu muydu? Değildi. Dert başkaydı. Dert bu milletin nüfusu azalsın ve bu millet milletler yarışında geri kalsın.”





Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bu tarz konuşmasıyla;

“ BİR MESLEĞİN MENSUPLARINA”,

“Mesleğini özveriyle, mevcut yasalar, yönetmelikler ve bilimsel ölçütler ışığında sürdürmeye çalışan HEKİMLERE HAKARET ETMİŞTİR.”

Bu konuşmasıyla Sayın Başbakan, zaten bilmek zorunda da olmadığı ancak yorum yapmak istediğinde, Sağlık Bakanı başta olmak üzere, bilim insanlarına danışarak bilgi sahibi olmak zorunda olduğu bir konuda, HEKİMLERİN ONURUNU ZEDELEMEYE ÇALIŞMIŞTIR.

SAYIN BAŞBAKAN’IN BU TUTUMUNU MESLEKTAŞLARIMIZ ADINA KINIYORUZ, PROTESTO EDİYORUZ.

SAĞLIK BAKANI’NIN SAYIN BAŞBAKAN’A, AİLE PLANLAMASI, KÜRTAJ VE SEZARYEN UYGULAMALARININ YASA VE YÖNETMELİKLER ÇERÇEVESİNDE YAPILDIĞI KONUSUNU HATIRLATMAMASINI VE MESLEKTAŞLARINA YAPILAN BU HAKARETLER KARŞISINDA SESSİZ KALMASINI DA ÜZÜNTÜYLE KARŞILIYORUZ.

BAZI GERÇEKLERİ SAYIN BAŞBAKAN’A BİZİM HATIRLATMAMIZ GEREKTİĞİ KANISINDAYIZ.

SAYIN BAŞBAKAN,

SEZARYEN, uygun tıbbi gerekçeler ile gerçekleştirildiği takdirde bazen anne adayının sağlığını, bazen doğacak bebeğin sağlığını ve bazen de her ikisinin sağlığını korur. Bunun dışında anne adayının yoğun normal doğum korkusu içinde olduğu durumlarda da uygulanabilir.

Sezaryen yapılması kişinin doğurganlığını anlamlı şekilde azaltmaz.

Sezaryen hekim önerisiyle ve daima hastanın onayıyla uygulanan bir ameliyat olup kesinlikle bir milletin nüfusunu azaltmakla ilgili değildir.

KÜRTAJ, yani 10 haftanın altındaki gebeliklerin sonlandırılması şartları, YASALAR İLE BELİRLENMİŞ TIBBİ BİR UYGULAMADIR. Sağlık Bakanlığının belli hastanelerinde oluşturduğu birimlerde, kişilerin isteği üzerine ve tamamen yasal ve resmi olarak uygulanmaktadır.

AİLE PLANLAMASI ise yine kişilerin kendi talepleri ile istedikleri kadar çocuk sahibi olabilmeleri için kendilerine önerilen tıbbi uygulamaların tümünü kapsar.

GÖREVLERİ DOLAYISIYLA, BİLİMSEL GEREKLİLİKLER VE HASTA HAKLARI DOĞRULTUSUNDA, YASALAR VE SAĞLIK BAKANLIĞI’NIN YÖNETMELİKLERİ ÇERÇEVESİNDE VE GEREKTİĞİNDE, ANNENİN VE BEBEĞİN HAYATINI KURTARMAK AMACIYLA, YUKARDA SAYILAN TIBBİ İŞLEM VE UYGULAMALARI GERÇEKLEŞTİREN HEKİMLER OLARAK, SAYIN BAŞBAKAN’IN BU DAYANIKSIZ SUÇLAMALARINI KESİNLİKLE KABUL ETMİYORUZ VE KINIYORUZ.

HER TÜRLÜ OLUMSUZ KOŞULLARA, YETKİLİLERİN BU TARZ KONUŞMALARIYLA ADETA ÖZENDİRİLEN ŞİDDET UYGULAMALARINA RAĞMEN, ÖZVERİYLE GECE GÜNDÜZ HASTALARINA HİZMET VERMEYE DEVAM EDECEK HEKİMLER OLARAK, YURTTAŞLARIMIZI VE ÖZELLİKLE KADINLARIMIZI, BU TARZ KONUŞMALARI KINAYARAK, KENDİ HAKLARINA, BEDENLERİNE VE HEKİMLERİNE SAHİP ÇIKMAYA DAVET EDİYORUZ...
 
Alıntı: İzmir Tabip Odası

İşyeri Hekimi ve Sağlık Personelinin Çalışma Esasları Belirlendi..


İş yeri hekimi ve diğer sağlık personelinin görev, yetki, sorumluluk ve eğitimleri hakkında yönetmelik, Resmi Gazetenin bugünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Yönetmeliğin yayımı tarihinden önce eğitim alanların, girdiği sınav sayısına bakılmaksızın yönetmeliğin yayımı tarihi itibarıyla bir yıl içinde ilgili sınavlara katılabileceği bildirildi.

İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinde görevli iş yeri hekimlerinin ve diğer sağlık personelinin nitelikleri, belgelendirilmeleri, eğitimleri, görev, yetki ve sorumluluklarını düzenleyen yönetmeliğin, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamında yer alan iş yerleriyle eğitim kurumlarını kapsıyor.

Buna göre, iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin sunulması için işveren, belli niteliklere sahip çalışanları, iş yerinin tehlike sınıfı ve çalışan sayısını dikkate alarak, iş yeri hekimi ve diğer sağlık personeli olarak görevlendirecek. Çalışanları arasında belirlenen niteliklere sahip personel bulunmaması halinde ise bu yükümlülüğünü ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden veya Bakanlıkça yetkilendirilen Sağlık Bakanlığına bağlı birimlerden hizmet alarak yerine getirecek.

Ayrıca, tam süreli iş yeri hekimi görevlendirilen iş yerlerinde, diğer sağlık personeli görevlendirilmesi zorunlu olmayacak.

İş yeri hekimi ve iş güvenliği uzmanının tam süreli görevlendirilmesi gereken durumlarda işveren, iş yeri sağlık ve güvenlik birimi kuracak.

Geçerli iş yeri hekimliği belgesi zorunlu


İşverence iş yeri hekimi olarak görevlendirilecekler, geçerli iş yeri hekimliği belgesine sahip olmak zorunda olacak.

İşyeri hekimi, işyerinde bulunması halinde diğer sağlık personeli ile çalışacak. İşyeri hekimi, işverene yazılı olarak bildirilen iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili alınması gereken tedbirlerden hayati tehlike arz edenlerin, iş yeri hekimi tarafından belirlenecek makul bir süre içinde işveren tarafından yerine getirilmemesi halinde, iş yerinin bağlı bulunduğu çalışma ve iş kurumu il müdürlüğüne bildirecek.


İş yerinde belirlediği hayati tehlikenin ciddi ve önlenemez olması ve bu hususun acil müdahale gerektirmesi halinde de işin durdurulması için işverene başvuracak.

Geçerliliği 6 ay süreyle askıya alınacak


Çalışanın ölümü veya maluliyetiyle sonuçlanacak şekilde vücut bütünlüğünün bozulmasına neden olan iş kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesinde ihmali tespit edilen iş yeri hekiminin yetki belgesinin geçerliliği 6 ay süreyle askıya alınacak.

İş yeri hekimi, meslek hastalığı ön tanısı koyduğu vakaları, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularına sevk edecek.

10'dan az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan iş yerlerinde, çalışan başına yılda en az 25 dakika, diğer iş yerlerinden ise az tehlikeli sınıfta yer alanlarda, çalışan başına ayda en az 4 dakika, tehlikeli sınıfta yer alanlarda, çalışan başına ayda en az 6 dakika, çok tehlikeli sınıfta yer alanlarda, çalışan başına ayda en az 8 dakika, az tehlikeli sınıfta yer alan 2 bin ve daha fazla çalışanı olan iş yerlerinde her 2 bin çalışan için tam gün çalışacak en az bir iş yeri hekimi görevlendirilecek.

Tehlikeli sınıfta yer alan bin 500 ve daha fazla çalışanı olan iş yerlerinde her bin 500 çalışan için tam gün çalışacak en az bir iş yeri hekimi görevlendirilecek.

Çok tehlikeli sınıfta yer alan bin ve daha fazla çalışanı olan işyerlerinde her bin çalışan için tam gün çalışacak en az bir iş yeri hekimi görevlendirilecek.

5 yıllık aralıklarla yenileme eğitim programlarına katılım zorunlu

İş yeri hekimlerinin eğitim programının süresi, teorik kısmı 180, uygulama kısmı 40 ve toplamda 220 saatten az olmayacak ve bu kısımlar ancak tek bir program dahilinde uygulanabilecek. Ayrıca teorik eğitimin en fazla yarısı, uzaktan eğitim ile verilebilecek.

Uygulamalı eğitimler, iş yeri hekimleri için en az bir iş yeri hekiminin görevlendirilmiş olduğu iş yerlerinde yapılacak.

İş yeri hekimliği ve diğer sağlık personeli belgesi sahibi olan kişilerin, belgelerini aldıkları tarihten itibaren 5 yıllık aralıklarla eğitim kurumları tarafından düzenlenecek yenileme eğitim programlarına katılması zorunlu olacak. Yenileme eğitim programlarının süresi, iş yeri hekimliği belgesi sahibi olanlar için 30, diğer sağlık personeli belgesi sahibi olanlar için 18 saatten az olmayacak
 

Alıntı :AA