10 Haziran 2011 Cuma

50-d'li araştırma görevlilerine kapı gösterildi...Kadrolar iptal oluyor...

YÖK 'ün yaptığı uygulamalar ve araştırma görevlilerinin iş güvencesi
olmadan 50-d kadrosunda iş güvencesiz çalıştıkları bilinen
gerçeklerden.

Ancak 6111 sayılı namı diğer torba yasa da çıkan bir
madde ile iş güvencesi daha da tırpanlanmış oldu.Çünkü bu madde ile
yüksek lisans programlarında 6 yarıyıl , doktora programlarında 12
yarıyıl araştırma görevlisi kadrosu veriliyor.Eğer siz bu süre sonunda
tezinizi veremezseniz kadronuz düşüyor ; sınava girme, tez verme,
derse girme haricindeki tüm öğrencilik haklarınız da sona
eriyor.Tabiki har(a)ç verdikten sonra öğrenciliğiniz devam ediyor(2
yarıyıl uzatma da harç % 50 , 4 yarıyıl uzatmada % 100 ,6 yarıyıl ve
daha fazla uzatmada % 200 zamlı harç ödeniyor).Yani kadronu düşürüyor
ama istediğin kadar öğrencilik yapmana izin veriyor.Bu arada , paso ,
yemek gibi ihtiyaçlar içinde hiçbir şekilde yararlanamıyorsunuz.Tüm
haklarınızı kaybederek zamlı har(a)ç ödüyorsunuz.Böyle bir planlama
içinse hiçbir şekilde geçiş dönemi tanınmamış.

Malesef birkaç yıldır planlarını ve projelerini eski sisteme göre
yöneten asistanlar bir anda kadrosuz kalmışlardır.Bir üniversiteden
asistanlara tebliğ edilen yazıdan alıntı:

"25/02/2011 tarih ve 27857 sayılı Mükerrer Resmi Gazete'de yayımlanan
6111 sayılı Kanunun, 2547
sayılı Kanunun 44. maddesinin değiştirilmesine yönelik, 171/c maddesi
ve Yükseköğretim Kurulu
Başkanlığının ilgi (a) yazısı gereğince yüksek lisans programını azami
üç yıl, doktora programını ise
azami altı yıl içinde başarı ile tamamlayarak mezun olmayanlardan 2547
sayılı Kanunun 50/d maddesi
uyarınca araştırma görevlisi kadrosunda görev yapmakta olanların
kadrolarıyla ilişikleri kesilecektir."

Doğum izninde olan , askere giden , tez savunması için uzatma alanlar
bir anda çaresiz kalmışlardır.Zira temmuz-ağustos ayına kadar
tezlerini yazıp teslim etmezlerse kadroları düşmektedir.Öğrenci olarak
, ( YÖK sağolsun ki ) sonsuza kadar okuyabilirmişiz.Tabi zamlı harç
ödeyerek.İşin başka bir yönüde belli bir tarih ve gelişimde olan
yüzlerce proje mecburen acele olarak bitirilmeye çalışılacak.Ya da
proje sorumluları tarafında asistanlar köle gibi çalıştırılacak.Çünkü
iş güvenceleri yok , bitirmeleri gereken bir proje var.Asistanlar için
bu , ben diyeyim 10 siz söyleyin 20 yıl okula gidip gelmek demek
oluyor...Tabi herşeye lanet edip tüm emeklerini kenara koyup istifa
etmende bir çözüm...

Tam olarak kölelik...Yıllarını projelerine vermiş 12. yarıyılını
okuyan asistanların , 2-3 ay içinde hayatları değişecek.Çünkü hiçbir
okul yüksek lisans ya da doktorayı belirtilen zamanda tamamlatmıyor en
az 2-3 yıl uzatıyor.Böylece asistanlar derslerde , deneylerde ,vs.
hizmet içi kullanılıyorlar.Hocalar girdikleri 1 saat dersin ücretini
alırken asistanlar hocalarından bir teşekkür bile alamıyor.

Sözü özü hayatımız ve planlarımız 2 ay içinde değişecek.Ancak hiçbir
arkadaşımın aklında böyle bir kötü senaryo yoktu.Hayatımızı
sürdürmemiz için ya projemizi 2 ay içinde bitirmeliyiz(bazı
arkadaşlarımızın daha taslakları bile yok) ya da harcımızı ödeyip
öğrencilik yaparak 30-35 yaşında 2. iş bulup çalışmalıyız(iş bulmak
çok kolay bu ülkede zaten!!!!).Ailemize de el açmak zorundayız tabi...

İleri demokratik Türkiye'den akademisyenin halidir bu...

resim alıntıdır: sendika.org

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Her türlü yorumlarınız...