İTÜ'de 17 Kasım'da boykot vardı

İTÜ'lü Araştırma Görevlileri işten çıkarılmalara karşı yaptıkları eylemlere bugün kampüs içinde rektörlük binasına yaptıkları yürüyüşle devam etti.

"Asistan kıyımına geçit vermeyeceğiz" pankartının taşındığı eyleme araştırma görevlilerine destek olmak için İTÜ'lü öğrenciler, araştırma görevlileri, öğretim görevlileri, idari personel, Eğitim-Sen, KESK, meslek odaları ve Türkiye Sivil Havacılık Sendikası da katıldı.

Sloganlarla rektörlük binası önüne gelen grup burada basın açıklamalarını yaptı. İTÜ Araştırma Görevlileri adına yapılan basın açıklamasını Aykut Kılıç okudu. Açıklamada, 7 Kasım'da duyurulan 33/A kadrosuna geçiş kriterleriyle asistan kıyımın resmiyet kazandığını ve karar sonrası 30'dan fazla araştırma görevlisinin daha işten çıkarıldığı belirtildi.

Rektörlüğün YÖK ve Sayıştay baskısı gerekçesiyle yapabilecek bir şeyleri olmadığını söyleyerek kendisini "iyi niyetli fakat çaresiz" gibi göstermeye çalışırken, belirlenen kriterlerle keyfi uygulamaların önünü açarak 50-D kadrosundaki araştırma görevlilerinin işlerinden çıkarılmasına yol açtığı vurgulandı.

"İTÜ Rektörlüğü, YÖK'ü bile aratan baskıcı ve anti-demokratik bir anlayışla yetkilerini alabildiğine artırmanın peşindedir."

Asistanlar boykota gidiyor

İTÜ yönetiminin sadece araştırma görevlilerini değil, başta dekanlar olmak üzere tüm akademik personeli baskı altına alarak özgür ve demokratik bir tartışma ortamının oluşmasına engel olduğunun belirtildiği açıklama sonunda rektör Mehmet Karaca istifaya davet edildi.

Azami süre uygulaması geri çekilene, işten atılan araştırma görevlileri işe iade edilene kadar mücadeleye devam edeceklerinin belirtildiği açıklamada araştırma görevlilerinin 17 Kasım'da yapılacak sınavları boykot edecekleri belirtildi.
 
"Hocalarımızın yanındayız"
Öğretim görevlileri adına konuşan Tevfik Özlüdemir, araştırma görevlilerin üniversitenin geleceği için önemli olduklarını vurgulayarak araştırma görevlilerin haklı mücadelelerini desteklediklerini belirtti.

"YÖK yasasına ve asistan kıyımına karşı hocalarımızın yanındayız" pankartıyla eyleme katılan İTÜ'lü Öğrenciler adına yapılan basın açıklamasını Özgür Kütahya okudu. İTÜ'de yaşananların yeni YÖK yasasının provası olduğunun ifade edildiği açıklamada yeni yasanın öğrencilerin birer müşteri, hocaları da sermayenin kölesi haline getirdiği vurgulandı.

"Hocalarımız geri alınana, üzerlerindeki baskı son bulana, YÖK yasa taslağını tarihin çöp sepetine atana kadar mücadelemize devam edeceğiz."

Basın açıklamalarının ardından bir grup araştırma görevlisi basınla birlikte rektör yardımcısıyla görüşmek istedi ancak bu talepleri reddedildi. Rektör yardımcısı asistanların rektörlük önünde kurduğu eylem çadırına gelmesi önerisine de cevap vermedi. Eylem, rektörlük binası önünde Bandista'nın şarkılarıyla ve "Rektör istifa" sloganlarıyla sona erdi.

THY işçileri de destek için eylemdeydi

THY'de işten çıkarılan hava çalışanları da İTÜ'de görevlerine son verilen öğretim görevlilerine destek için eylemdeydi. THY eski çalışanı Sezen Ada, kendilerinin direnişte olduğu dönemde asistanların kendilerine destek verdiklerini söylerken, mücadelelerine devam eden öğretim görevlilerinin yanında olacaklarını dile getirdi.

Ada, yaklaşık altı aydır devam eden eylem ve örgütlenme çalışmaları hakkında da bilgi verdi: "Bireysel ve toplu mahkemelerimizin duruşmaları devam ediyor, sendikamız her zaman yanımızda. Uluslararası alandan da destek görüyoruz"

Avrupa Sosyal Demokrat Partisi Avrupa Parlamentosu Milletvekili Evelyn Regner'in, Avrupa Birliği İlerleme Raporu için kendileri ile görüştüğünü söyleyen Ada, "Haklı olduğumuzu biliyoruz, yanlış bir şey yapmadık ve mücadeleyi kazanacağız" dedi. THY çalışanları Cumartesi günü (18.11.2012) saat 14:00'te Kadıköy Meydanı'nda eylem yapacaklar.

Alıntı: Beyza KURAL- Erhan DEMİRTAŞ / Bianet.org