31 Mart 2013 Pazar

Sağlık Bakanlığı, Yeni Atama ve Tayin Yönetmeliği'nde Nelerin Değiştiğini Açıkladı

Bakanlığımızca, sağlık hizmetlerinin yurt genelinde etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesi amacıyla Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarında görev yapan sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfı personelinin atama ve yer değiştirmelerine ilişkin usul ve esasları belirleyen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği hazırlanmıştır.

26 Mart 2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Yönetmelikte yer alan bazı düzenlemeler şunlardır:

· Tabip ve uzman tabiplerin farklı bir kadroda çalıştığı sürelere de hizmet puanı verilmesine dair düzenleme yapıldı.

· 657 sayılı Kanun’un 77. maddesi kapsamında ücretsiz izinde geçirilen süreler ile Kamu Hastaneleri Birliği bünyesinde sözleşmeli geçirilen sürelere de hizmet puanı verilmesi sağlandı.

· Zorunlu yer değiştirmeye tabi personelin görev yaptığı ilden başka bir ilde görevlendirilmesi halinde, eşi olan personelin de bu ile görevlendirilebilmesi için düzenleme yapıldı.

· Kamu Hastane Birlikleri bünyesinde sözleşme imzalayan personelin eşlerinin talepleri halinde eşlerinin görev yaptığı ile atanmasına veya sözleşme süresince görevlendirilmesine imkân sağlandı.

· Kurum içi naklen atamada en çok 5 tercih yapılabilmesi sınırı kaldırıldı.

· Stratejik personelin eş durumundan atamalarında kura şartı kaldırıldı.

·Sözleşmeli aile hekimi olarak çalışanların başka bir ilde aile hekimliği sözleşmesi imzalaması halinde o ile atanması imkânı sağlandı.

· Kamuda geçici işçi olarak çalışanların eş durumundan faydalanması sağlandı.

· Eşleri özel sektörde çalışanların prim ödeme süresi 4 yıldan 3 yıla indirildi.

· Aynı hizmet grubunda bulunan stratejik personelin eş durumu tayinlerinde eşlerin istedikleri ilde bir araya gelmeleri sağlandı.

· Mazeret tayin talebi uygun bulunan ancak görev yaptığı kurumda kadro olmamasından dolayı ataması yapılamayan personelin Bakanlık ve bağlı kuruluşlarının teşkilatları arasında atanabilmesine imkân sağlandı.

· Mazeret takibinde 6 yıllık süre 5 yıla düşürüldü.

· Eşinden boşanan personele C ve D grubu illerin yanında halen görev yaptığı hizmet bölgesi ve grubundaki illerden birine ya da alt bölge illerine atanma hakkı verildi.

· Terör eylemleri sebebiyle şehit, gazi veya mâlûl olanların Bakanlığımız personeli olan birinci derece yakınlarına döneme bağlı kalmaksızın nakil hakkı tanındı.

· Eş ve öğrenim mazeretinden tayin olanların da bir defaya mahsus alt bölge tayin talebinde bulunabilmeleri sağlandı.

· Kamu Hastane Birlikleri bünyesinde görev yapan personelin Birlik içinde Genel Sekreterlikçe yer değişikliğine imkân sağlandı.

Kamuoyunun bilgisine saygıyla sunulur.

Alıntı:saglik.gov.tr

Sağlık Bakanlığı Yeni Atama ve Tayin Yönetmeliği'nde Neler Değişti?


Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği, Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlanarak, yürürlüğü girdi.

Yönetmelikle, sağlık hizmetlerinin yurt genelinde etkin ve verimli bir şekilde yürütülebilmesi için Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarında görev yapan sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfı personelinin atama ve yer değiştirmelerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesi amaçlanıyor.

Yönetmelik, bakanlık ve bağlı kuruluşların taşra teşkilatlarında görev yapan sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfı personelini kapsarken, merkez teşkilatlarından taşra teşkilatlarına, taşra teşkilatlarından merkez teşkilatlarına yapılacak atamalar ve görevlendirmeler ile eğitim ve araştırma hastanelerinde görev yapan eğitim görevlisi, başasistan ve asistanları kapsamıyor.

Yönetmeliğe göre, iller 6 hizmet bölgesine ayrılacak ve genel yönetmelikle hizmet bölgelerinde yapılacak değişiklikler bu yönetmeliğe aynen yansıtılacak.

İl ve birim bazında, yılda en az bir defa yenilenen, unvan ve branşlar itibarıyla bulunması gereken personel sayısını gösteren Personel Dağılım Cetveli (PDC) doluluk oranına göre iller, her unvan ve branşta en yüksekten en düşüğe doğru A, B, C ve D olarak dört hizmet grubuna ayrılacak. Ancak istihdam edilen personel sayısı 200′den az olan veya ülke genelinde tüm illerde PDC veya standart öngörülmeyen unvan ve branşlar için İstihdam Planlama Komisyonu’nca 2 ayda bir hizmet grupları belirlenerek ilan edilecek.

Hizmet puanı

Atama ve yer değiştirme işlemlerinde kullanılmak üzere, yönetmelik kapsamındaki personel için her atama döneminden önce atamaya esas olmak üzere çalışılan yerin özelliklerinin göz önüne alındığı hizmet puanı hesaplanacak ve atamalarda bu puan esas alınacak. Hizmet puanlarının eşitliği halinde ise mesleki kıdemi fazla olan personel atamaya hak kazanacak.

Hizmet puanının hesaplanmasında Kalkınma Bakanlığınca hazırlanan İl ve İlçelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Tabloları esas alınacak.

Bakanlık ve bağlı kuruluşlar, önceden duyurmak suretiyle talepte bulunan personeli geçici olarak görevlendirebileceği gibi ihtiyaç halinde re’sen de görevlendirebilecek. Resen görevlendirilen personel için süre bir mali yılda iki ayı geçemeyecek.

Bakanlık ve bağlı kuruluşların taşra teşkilatları da kendi birimleri içinde ihtiyaç halinde görevlendirme yapabilecek, ancak görevlendirilme bir mali yılda her seferinde 3 ayı, toplamda 6 ayı geçemeyecek.

Sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfı kadrolarına aday memur olarak atama ilk atama olacak. İlk atamada uzman tabip, uzman (TUTG), tabip, uzman diş tabibi, diş tabibi ve eczacı kadrolarına atanacaklar kurayla, diğerleri genel hükümlere göre sınavla atanacak. İlk atamada, atama dönemi olmayacak.

Yer değiştirme suretiyle atanma ve dönemleri


Personelin iller arası atamaları Ocak ile Haziran-Eylül döneminde yapılacak. Açık olan ve doldurulmasına ihtiyaç duyulan kadrolar ilan edilecek ve bu kadrolara atanmak isteyen personel, tercih yaparak müracaatta bulunacak. Bakanlık ve bağlı kuruluşları tercih sırasına bakmaksızın hizmet puanına göre atamaları tamamlayacak. Hizmet puanlarının eşit olması halinde tercih sıralamasına bakılacak. Bunun da aynı olması durumunda ise mesleki kıdemi fazla olan personel öncelikli olarak atanacak.

Ancak yer değiştirme suretiyle atama talebinde bulunan personelin görev yaptığı ilde hizmetlerin aksamaması için bakanlık veya bağlı kuruluşları sınırlama getirebilecek.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 74. maddesi çerçevesinde diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan kamu görevlileri, bakanlık ve bağlı kuruluşlarında durumlarına uygun kadrolara naklen atanabilecekler. Kurumlar arası atama kurayla yapılacak. Müracaatları kabul edilenlerin atanacakları yerler de tercihleri doğrultusunda kurayla belirlenecek.

Stratejik personel, dönem ve kura şartına bağlı olmaksızın naklen atanabilecek.

Sağlık ve eş durumu mazeretlerinin belgelendirilmesi ve ilgililerin talebi halinde personel farklı hizmet bölgelerine naklen atanabilecek.

Kendisinin veya kanunen bakmakla yükümlü olduğu eş, anne, baba veya çocuklarından birinin sağlık durumunun, bulunduğu yerde tehlikeye girdiğini veya görev yerinin değişmemesi halinde tehlikeye gireceğini sağlık kurulu raporuyla belgelendirenler, tedavinin yapılabileceği veya sağlığının olumsuz etkilenmeyeceği bir ilin münhal kadrolarına öncelikli olarak atanacaklar.

Eş durumu nedeniyle atama

Personelin eş durumu nedeniyle yer değişikliği talebinde bulunabilmesi için eşinin, 217 sayılı Devlet Personel Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname kapsamına giren bir kurum veya kuruluşta memur statüsünde çalıştığını belgelemesi gerekli olacak.

Eşlerin ikisinin de Sağlık Bakanlığı personeli olması halinde kıdeme bakılarak, D veya C hizmet gruplarından uygun bir ilde aile birliğinin sağlanması esas tutulacak.

Eşlerden biri bir başka kurumda çalışıyorsa, varsa o kurumla yapılan protokol hükümleri dönem beklenilmeden uygulanacak. Ancak başka kurumda çalışan eşin, bakanlık veya bağlı kuruluşunun personelinden Genel Yönetmelik hükümleri çerçevesinde unvan, kadro ve görev bakımından üst olması veya zorunlu yer değiştirmeye tabi personel olması halinde eş durumu ataması değerlendirilerek yapılacak.

Teşkilatın bulunmaması veya bir başka yerde istihdamı mümkün olmayan hallerde, ilgili kurumla koordinasyon sağlanarak eş durumu atama talebi değerlendirilecek.

Haklarında adli, idari ve inzibati bir soruşturma yapılmış ve bu soruşturma sonucunda bulunduğu yerde kalmalarında sakınca görülmüş personel, hizmet süresinin tamamlanması şartı aranmadan, yer değişikliği dönemlerine bağlı kalınmaksızın D hizmet grubu illere; il içinde yer değişikliği teklif edilen personel ise haklarındaki kararın mahiyetine göre atanacaklar.

Yönetici atamaları

İl müdürlüğü ve müdürlük unvanlarına, yönetmeliğin puan, PDC, süre ve dönem tayini ile ilgili hükümlerine bağlı kalmaksızın atama veya görevlendirme yapılabilecek.

Bu unvanlara atandıktan veya görevlendirildikten sonra başka yere atanma talebinde bulunanlardan; en az bir yıl süreyle bu görevleri yürütenler bir defaya mahsus olmak üzere talepleri doğrultusunda durumlarına uygun bir kadroya atanabilecekler. Bir yıldan az bu görevleri yürütenler ise önceki kadrolarının bulunduğu ildeki durumlarına uygun bir kadroya getirilecekler.

Bakanlık veya bağlı kuruluşlarının kadrosunda görev yapmakta iken, 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında; genel sekreter, başkan, hastane yöneticisi ve başhekim olarak sözleşme imzalayanlardan iki yıl süreyle bu görevleri yürütenler, bir defaya mahsus olmak üzere talepleri doğrultusunda durumlarına uygun kadroya atanabilecekler.

Yeni açılan tesisler

Hizmete yeni açılan tesisler için ihtiyaç duyulan personelin il içinden karşılanması esas olacak. Ancak hizmeti aksatacak ölçüde personel ihtiyacı olan C ve D grubu illerde yeni açılan tesislere atama dönemine bağlı kalmaksızın il dışından atama yapılabilecek.

A ve B grubu illerde çalışan personelin müracaatları öncelikle değerlendirilmeye alınacak ve ataması uygun görülenler hizmet puanı usulüne göre yerleştirilecek. Buna ilişkin hükümler, yeni tesisin açıldığı tarihten itibaren 1 yıl uygulanabilecek.

PDC’de belirlenen sayıyı aşan personelden il merkezinde bulunanların; öncelikle il merkezine, il merkezinde boşluk bulunmaması halinde ilçe, belde ve köylere, ilçe merkezinde bulunanların ise öncelikle ilçe merkezine, ilçe merkezinde boşluk bulunmaması halinde belde ve köylere atama dönemine bağlı kalmaksızın ve hizmet puanı esasına göre resen ataması yapılacak.

Aynı hizmet bölgesi illerde aynı unvan ve branşta görev yapan personel, görev yaptığı bakanlık ve bağlı kuruluş teşkilatı içinde uygun görülmesi halinde karşılıklı olarak yer değiştirebilecek.

Yönetmeliğin geçici maddesine göre, 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereğince kamu hastane birliklerinin kurulduğu tarihte baştabip ya da baştabip yardımcısı olarak görev yapmakta olup en az 6 ay süreyle bu görevlerini yürütmüş olanlar, bir ay içinde müracaat etmeleri şartıyla bir defaya mahsus olmak üzere PDC dikkate alınarak talep ettikleri yere atanabilecekler.

Yönetmelikle, 8 Haziran 2004 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan “Sağlık Bakanlığı Atama ve Nakil Yönetmeliği” yürürlükten kaldırıldı.

Alıntı:doktoraktüel.com

''Gavur İzmir''e Din Anketi...

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in, hafta başında İzmir’de din görevlileriyle yaptığı toplantıda kente yeni müftü atanmasıyla ilgili, "İzmir’in farklı bir dindarlığı var. Bu dindarlığın irfan geleneğine ihtiyacı var" yönündeki sözleri tartışılırken, bir de anket konusu ortaya çıktı. Dindarlıkla ilgili Türkiye genelinde yapılması planlanan anket öncesi İzmir'de de 10 hanede yapılan 'sondaj anket' şöyle gelişti.

Diyanet İşleri Başkanlığı, bir süre önce TÜİK Genel Müdürlüğü’nden, 'Türkiye’de dini hayat araştırması' yapmasını istedi. TÜİK Genel Müdürlüğü de hazırladığı 70 soruluk anketi, 26 bölge müdürlüğüne gönderdi. TÜİK her araştırmadan önce o konuda araştırma yapılıp yapılmayacağını araştırıyor. İzmir’de de demografik yapısı, eğitimi, gelir düzeyi, yaşı farklı olan 10 haneye 70 soruluk anket yaptırılarak, bu araştırmanın yapılıp yapılmayacağına yönelik rapor hazırlandı.

Şubat ayında gerçekleştirilen 'sondaj anket' raporu, Mart ayı başında TÜİK Genel Müdürlüğü’ne teslim edildi. TÜİK’in 26 bölgeden gelecek raporlara göre, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın onayı ile araştırmayı Mayıs ayında Türkiye genelinde yapıp yapmayacağına karar verecek.

"NE SIKLIKLA NAMAZ KILARSIN?"


İzmir'de 10 hanede yapılan 70 soruluk anketin ilk soruları arasında cinsiyet, doğum tarihi, eğitim ve medeni durum, çalışıp çalışılmadığı, aylık gelir düzeyi yer aldı.

Anketin ilginç soruları arasında, 'Aşağıdakilerden hangisi Allah’ın varlığı ile ilgili inancınızı en iyi şekilde ifade eder?', 'Hangi dine mensupsunuz?', 'Hangi mezhebe göre amel edersiniz?', 'Dini kaynağınızın bilgisi nedir?', 'Din bilgilerinizi nasıl geliştiriyorsunuz?', 'Bunun için sizi kim teşvik ediyor?', 'Dini nitelikli bir konuyu danışmak istediğinizde hangi kişi ya da kuruma müracaat edersiniz?', 'Kendinizi ne kadar dindar hissediyorsunuz?', 'Aşağıdaki namazları ne sıklıkla kılarsınız?', 'Haftada ortalama kaç vakit namazınızı camide ya da mescitte cemaatle kılarsınız?', 'Dışarı çıkarken başınızı örter misiniz?', 'Kuran-ı Kerim’i Arapça okumayı biliyor musunuz?', 'Kuran-ı Kerim’i Arapça öğrenmek istiyor musunuz?' yer aldı.

'EVLENMEDEN ÖNCE FLÖRT, DİNE UYGUN MU?'


Ankette, denekten bazı konularda görüşlerini açıklaması istendi. Konular şu şekilde sunuldu:
'Günah işlediğimde pişman olurum', 'İbadetlerimi yerine getiremediğimde huzursuz olurum', 'Misafir ağırlarken bayanlar ve erkeklerin aynı ortamda bulunmamasını tercih ederim', 'Hayatımı dinin emirlerine göre şekillendiririm', 'Evlenmeden önce flört etlenin dinen bir sakıncası yoktur', 'Dini grup ve cemaatler yararlıdır', 'Herkes dini bir grup ya da cemaate mensup olmalıdır', 'Dini grup ve cemaatler yasaklanmalıdır', 'Dini grup ve cemaatler desteklenmelidir', 'Oy verirken adayın dindar olup olmadığını önemsemem.'

Alıntı:egedesonsöz.com

İTÜ'de asitanlar rektörlüğü işgal etti

İstanbul Teknik Üniversitesi'nde iş güvencesi talebiyle eylem yapan araştırma görevlileri, İTÜ Maslak Kampüsü Yemekhanesi önünde toplanarak Rektörlük binasına yürüdü.

YÖK Başkanı ile görüşüp söz almalarına rağmen İTÜ Rektörü Karaca’nın işten çıkarılanları geri almadığını öne süren İTÜ'lü asistanlar ve onları destekleyen öğrenciler rektörlük binasına girerek dev bir pankart astı.

"Hocasıyla, öğrencisiyle, idari personeliyle, asistanıyla, taşeron işçisiyle bu üniversite bizimdir" diyen İTÜ'lüler Rektörlük binasını işgal etti.

Asistanlar ve onlara destek veren öğrenciler, isteklerini “İşten çıkarılan tüm asistanların işe geri alınması; özlük haklarının gaspına son verilmesi; 33a kadrosuna geçişlerin önünde gayri hukuki bir şekilde engel teşkil eden tüm kararların kaldırılması ve bu kadroya geçiş kararları daha önce olduğu gibi yine bölümlerin iradesine bırakılması” olarak açıklıyor.

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Fuat Aydın ’la görüşen asistanlar, Rektör Mehmet Karaca’yla görüşme sözü alınması üzerine yaklaşık 1.5 saat süren eylemlerine son verdi.


Alıntı:Radikal

İzmir Tabip Odası ,Sağlıkta Şiddet için Öneri Yayınladı

Dokuz Eylül Tıp Fakültesi’nin yanı sıra İzmir 112’de görev yapmakta olan gebe meslektaşımıza yönelik fiziksel saldırı ve silahlı tehditler bir kez daha hepimizi derinden yaralamış ve öfkelendirmiştir. Konuyla ilgili farkındalık yaratmak ve hizmet alan hastaların bu durumla ilgili olarak güvence vermesi açısından da yararlı olduğunu düşündüğümüz bir yeni uygulamayı sizlerle paylaşmanın yararlı olacağını düşündük!

Önümüzdeki günlerden başlayarak aşağıdaki bilgilendirme formu Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden sağlık hizmeti almak için başvuracak olana tüm hastalara okutulup, imzalatılacaktır. Bu formu imzalamayanlara sağlık hizmeti verilmemesi öngörülmüştür. Bu uygulama hastane yönetiminin de onayıyla gerçekleştirilecektir.

Duyurur, sağlıkta şiddete karşı bu özgün uygulamanın ilimizdeki ve ülkemizdeki tüm sağlık kuruluşlarında yaygınlaştırılmasını dileriz.

Saygılarımızla

İzmir Tabip Odası


BİLGİLENDİRME FORMU

Ben, etmiş olduğum meslek yeminimle sizin doktorunuz olarak sağlık hizmeti vermek üzere burada, olmam gereken yerdeyim.

Ancak hem burada hem ülkenin dört bir yanındaki tüm sağlık kurumlarında biz hekimlere ve diğer sağlık çalışanlarına sözel ve fiziksel şiddet uygulandığını bir kez daha duyurmak istiyorum.

Her gün bir yenisini daha duyduğum, gördüğüm hiçbir sebeple onaylanamaz şiddet olaylarını hem tanığı olarak, hem öznesi olarak kınadığımı bildiriyorum.

İnsana ve hayata verdiğim önem, duyduğum saygı ile tüm bilgimi ve deneyimlerimi ortaya koyarak her gün, hastalarım için burada olmaya devam edeceğim.

Ben, hastanız olarak şiddettin her türlüsüne karşı bugün de, yarın da yanınızda olduğumu beyan ediyorum.

..........................
İMZA

6 Mart 2013 Çarşamba

Her hastalığa test istenmeli mi?


Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’nde çalışan ve tıp mesleğini geliştirmeyi hedefleyen ABIM Vakfı, ülkedeki uzmanlık dernekleri ile yürüttüğü çalışma sonucunda, “istenirken tekrar düşünülmesi gereken testler veya uygulamadan önce tekrar düşünülmesi gereken tedaviler” hakkındaki listesine 18 ilave daha yaptı. Vakıf, bu listedeki girişimlerin veya testlerin gereksiz, bazen de zararlı olabileceği konusunda duyarlılığı arttırmayı hedefliyor. Vakfın yürüttüğü bu kampanyaya “Akılcı Tercih” adı veriliyor.


Ülke çapında önde gelen 17 uzmanlık derneği, sık uygulanan, fakat her zaman gerekli olmayan ve yersiz zararlara yol açabilecek belirli testler, girişimler veya ilaç tedavilerini tanımladı. “Akılcı Tercih” kampanyası çerçevesinde 130 test ve prosedür belirlenirken, amacın hekimler ve hastalar arasında hangi sağlık hizmetinin gerçekten gerekli olduğu konusunda konuşmayı kolaylaştırmak olduğu kaydedildi.


Dernekler beş uygulamayı tanımladı

“Akılcı Tercih” kampanyasına katılan her uzmanlık derneği, meslekleri çerçevesinde sık uygulanan, fakat kullanımı tartışılması gereken beş uygulamayı tanımladı. Nisan 2012 tarihinde dokuz uzmanlık derneğinin her biri “Akılcı Tercih” listelerini yayımladılar. Washington’da geçtiğimiz günlerde yapılan basın toplantısıyla da yeni listeler ilan edildi. İlan edilen tavsiyeler arasında şunlar dikkat çekiyor:
  • Gebeliğin 39. haftasından önce tıbbi endikasyonu olmayan doğum indüksiyonu veya sezaryen doğum planlamayın. Otuz dokuzuncu haftadan önceki doğumlar öğrenme zorlukları, solunum problemleri ve diğer potansiyel riskler ile ilişkilidir. Bazen 39. haftadan önce doğum indüksiyonu tıbben gerekli olabilir, ancak bu durumda uygun klinik kriterlerin yokluğunda, tek başına akciğer matürasyon testinin pozitifliği doğum için bir endikasyon değildir (Amerikan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanları Derneği, Amerikan Aile Hekimleri Derneği).

  • İlerlemiş demanslı hastalarda beslenme tüpleri kullanmayın. Çalışmalar perkütan beslenme tüplerinin bu hastalarda sonuçları iyileştirmediğini göstermektedir. Kanıta dayalı yaklaşım, ağızdan beslenmeye destek verilmesinin daha iyi olduğunu göstermektedir (Amerikan Son Dönem ve Palyatif Tıp Derneği, Amerikan Geriatri Derneği).

  • Yaşları 30-65 yıl arasındaki kadınlara rutin yıllık Pap testi uygulamayın.Ortalama riskteki kadınlarda servikal sitoloji taraması olan Pap testi yıllık uygulamada üç yıllık uygulamaya göre avantaj sağlamamaktadır (Amerikan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanları Derneği).

  • Çocuklardaki minör kafa travmalarında otomatik olarak bilgisayarlı tomografi (BT) taraması istemeyin. Hastanelere başvuran kafa travmalı çocukların yaklaşık yüzde 50’sine hemen BT istenmektedir. BT taramaları gelecekteki kanser riskini arttırabilen radyasyon maruziyetine yol açmaktadır. BT gerekli olup olmadığına karar vermek için önce klinik müşahede yapılması tavsiye edilmektedir (Amerikan Pediatri Derneği).

  • Semptomu olmayan ve koroner kalp hastalığı için düşük risk grubundaki hastaları değerlendirmek için stres ekokardiyografi (EKO) yaptırmaktan kaçının.Kardiyovasküler riski değerlendirmede asemptomatik kişilerde stres EKO’nun faydası hakkında çok az bilgi vardır (Amerikan Ekokardiyografi Derneği).

  • Altmış beş yaş ve üzerindeki Tip 2 diyabetli kişilere ilaç yazarken sıkı glisemik kontrol sağlamaya çalışmaktan kaçının.Yaşlı diyabetiklerde sıkı glisemik kontrol sağlamak için ilaç kullanımının faydalı olduğu hakkında hiç kanıt yoktur. Gerçekte düşük kan şekerini sağlamak için ilaç kullanımı yaralanmalarla ve yüksek mortalite oranları ile bağlantılıdır (Amerikan Geriatri Derneği).

  • Tekrarlayan baş ağrılı hastalarda elektroensefalografi (EEG) yapmayın.Tekrarlayan baş ağrısı insanların yüzde 20’sini etkileyen en sık görülen ağrı sorunudur. Teşhis için EEG kullanımının klinik değerlendirmeye hiçbir üstünlüğü yoktur, sonuçları iyileştirmez ve maliyetleri arttırır (Amerikan Nöroloji Derneği).

  • Çocuklarda asit reflüsünü rutin olarak asit süpresyon tedavisi ile tedavi etmeyin. Erişkinlerde sıklıkla reçete edilen antireflü tedavisinin çocuklardaki gastroözofageal reflü semptomlarını giderici etkisi gösterilememiştir. Ayrıca, yeni kanıtlar bazı durumlarda zarar verebileceğini de göstermektedir (Hastane Tıbbı Derneği).

  • Spirometre olmadan astım teşhisi koymayın veya tedavi etmeyin. Klinisyenler genellikle astım teşhisi koyarken veya tedavi ederken yalnızca semptomlara dayanırlar, fakat bu semptomlar yanlış yönlendirebilir ve farklı sebepler kaynaklı olabilir. Dolayısıyla uyabilen hastalarda teşhisi teyit için spirometre şarttır. Son dönemdeki çalışmalar hastalığın ciddiyetini belirlemede ve kontrolün takibinde spirometrenin değerini vurgulamaktadır. Tek başına anamnez ve fizik muayene astım kontrolünü belirlemeye yeterli değildir (Amerikan Allerji, Astım ve İmmünoloji Derneği).

  • Bel ağrısının ilk altı haftasında eğer ciddi bulgular yoksa görüntüleme yapmayın. Ciddi bulgular arasında ağır veya ilerleyen nörolojik defisit veya osteomiyelit gibi altta yatan bir durum şüphesi sayılabilir. Altı haftadan önce yapılan bel görüntülemeleri çıktıları iyileştirmemekte, ancak maliyetleri arttırmaktadır. Bel ağrıları doktora başvuruların beşinci sıklıkta sebebidir (Amerikan Aile Hekimleri Derneği).

  • Göz cerrahisi için özel bir tıbbi endikasyon yoksa preoperatif testler istemeyin. Birçok kişi için preoperatif testlere gerek yoktur, çünkü göz ameliyatları uzun sürmez ve ciddi risk taşımazlar. Eğer hasta diyabetli ise kan şekeri istenmelidir. Hasta diüretik kullanıyorsa potasyum seviyesine bakılmalıdır. Genelde ameliyat programındaki hastalarda anamnez veya fizik muayenede aksini düşündürten bir durum yoksa preoperatif testlere ihtiyaç yoktur (Amerikan Oftalmoloji Derneği).

  • Komplikasyonsuz akut rinosinüzitli hastalarda rutin görüntüleme istemeyin. Aralarında direkt grafi, bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonansın da olduğu görüntüleme testleri akut rinosinüzit tanısına uyan komplikasyonsuz hastalarda gereksizdir. Ancak hastalarda komplikasyona götürebilecek bir durum veya başka bir tanıdan şüpheleniliyorsa görüntülemeye başvurulabilir (Amerikan KBB ve Baş-Boyun Cerrahisi Derneği).

  • Dört yaş altı çocuklara öksürük veya soğuk algınlığı ilaçları reçete etmeyin veya önermeyin. Araştırmalar, bu ilaçların küçük çocuklarda çok az fayda sağladığını ve ciddi yan etki potansiyeline sahip olduğunu göstermektedir. Çocuklar için olan birçok öksürük ve soğuk algınlığı ilacı, birden fazla aktif maddeye sahiptir ve başka bir ürünle birlikte kullanıldığında doz aşımı riski vardır (Amerikan Pediatri Derneği).

Daha fazlası daha iyi demek değil

ABIM Vakfı Başkanı Dr. Christine K. Cassel, ülkenin önde gelen 25 uzmanlık derneğinin, uzmanlık alanları içinde sık kullanılan, fakat her zaman faydalı olmayan tanı yöntemleri ve tedavileri hakkında konuştuklarını ve liderlik ettiklerini söyleyerek, artık insanların konu sağlık hizmeti olduğunda daha fazlasının daha iyisi anlamına gelmediğinin farkına vardığını belirtti. Dr. Cassel, “Bu listeler sayesinde hekimlerin ve hastaların gerçekten neye ihtiyaçları olduğu konusunda konuşmalarını teşvik etmeyi istiyoruz.” dedi.

Çalışmaya katılan dernekler, ülkede görev yapan 350 binin üzerindeki hekimi temsil ediyor. Listelerin tamamına ve çalışmaya temel olan kanıtların tümüne www.ChoosingWisely.org adresinden ulaşılabilir.

Alıntı: UZM.DR.SİNAN KORUKLUOĞLU, MEDİMAGAZİN