17 Şubat 2020 Pazartesi

Kimse Doktor Olmak İstemiyor..

Günümüzün favori mesleği 'kısa yoldan para kazanma' oldu. Eskilerde sorulan “Büyüyünce ne olmak istiyorsun?” sorusuna şimdilerde “doktor, öğretmen, avukat, mühendis…” diye cevap verilmez oldu. Öğrencilerime bunun nedenini sorduğumda, 7 yaşındaki çocuktan “Para yok o işlerde öğretmenim” cevabını alıyorum.
Çocukların verdiği cevap aslında ülkemizin geldiği durumu açıklar nitelikte. Gerçekten de doktor olmak istemiyorlar. Sosyal medyanın kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte gördükleri parıltılı hayatlara ulaşmak istiyorlar. Kahve fotoğrafları paylaşıp binlerce lira kazanmak varken, üniversite sınavında derece yapıp, 6 yıl sancılı bir şekilde tıp fakültesi okuyup, üstüne ayda 10 nöbetle asistanlık yapıp, 2 sene mecburi hizmete gidip, tekrar derece yapıp, yandal yapıp, 2 sene yandal asistanlığı yapıp, 2 sene de onun mecburisine gitmeyi kim ne yapsın?
Üstüne tüm bunları ayda 6 bin 500 TL kazanmak için yapacağını bilmek daha da içler acısı tabii. Tüm bu çileleri çekip insanlara kendini açıklamak zorunda olmak da yıpratıcı. Malum “Doktorlar paraya para demiyorlar” algısını bordronuzu alnınıza yapıştırmadan yıkmak zor.
Bir de gülümseme konusu var tabii. 33-36 saat nöbet tutan bir doktor ertesi gün size nasıl gülümsesin? Ya da günde 100 hasta bakmak zorunda bırakılan doktor sizinle ekstra nasıl ilgilensin? Sizce bu durumun sorumlusu doktorlar mı? 
Kimi insanlar, “6 bin 500 iyi para. İnsanlar asgari ücretle geçiniyorlar” diyor. Hangimiz hayata bu insanlar kadar emek verdik ki? Ya da kim tıp fakültesinde okuma fırsatını onların elinden aldı? Ayrıca bu meslek “geçinmek” için yapılacak bir iş değil. Gecesi gündüzü olmadan çalışılan bu mesleği bir süre sonra kimse “geçinmek” için yapmayacak. Evet bir süre sonra bu yanlış giden düzen patlayacak ve kimse okuyup, emek verip bu safhalara gelmeyi istemeyecek. Nitelikli insanı mumla aramaya başlayacağız. Aslında yine olay bize dokunduğunda bu düzene “dur” diyeceğiz. Kendimizi muayene ettirecek bir doktor bulamadığımızda, "Bu düzen değişmeli" diyeceğiz. Ne diyelim, umarım o noktaya gelmeden şartlar iyileşir...