20 Ekim 2009 Salı

Domuz gribi nedir?

“Domuz giribi” domuzlar arasında dolaşımda olan grip (influenza A) virüslerinden biriyle gelişen ve salgınlar şeklinde karşımıza çıkan domuzların solunum sistemi hastalığıdır. Domuzlarda öldürücülüğü düşük (%1-4)tür. H1N1, H1N2, H3N2, H3N1 son yüzyılda domuzlarda hastalık yapan İnfluenza A alt tipleridir. Bugünlerde insanlara da bulaşan İnfluenza A H1N1 virüsü, 1930’lu yıllardan beri domuzlarda hastalık yapmaktadır. Köken olarak kuş kaynaklıdır. İnfluenza A virüslerinin doğadaki asıl kaynağı kuşlardır.
Kuşlar dışında domuzlarda ve genetik değişiklikler geçirdikten sonra insanlarda hastalık yaparlar. Virüs, bir canlı türünde hastalık yapmaya ve bireyden bireye bulaşmaya başladıktan sonra artık tamamen o canlı türüne daha iyi adapte olacak şekilde evrimini sürdürür ve giderek farklılaşır. Bu nedenle domuz, insan ve kuşlarda görülmekte olan İnfluenza A H1N1, kökeni aynı olmakla birlikte artık farklı virüslerdir. Görüldükleri canlının ismiyle anılırlar. Devam eden evrimi içerisinde İnfluenza A virüsleri adapte oldukları canlıdan duyarlı olan başka bir canlı türüne bulaşma yeteneği kazanabilir. Örneğin domuzlarda solunum sistemi hastalığı yapmakta olan İnfluenza A H3N2 tipi virüs, domuzlara ilk olarak insanlardan bulaşmıştır, zaman içerisinde değişerek domuzlara adapte olmuştur.

“Domuz gribi” insana nasıl bulaşır?

Evrimsel süreç içerisinde sürekli olarak özelliklerini değiştiren İnfluenza A virüsü tipleri, insana domuzların solunum salgılarıyla yakın temas sonucu bulaşır. Nitekim İnfluenza A H1N1 de birkaç ay öncesine kadar bu şekilde bulaşarak insanda hastalık yapmaktaydı. Ancak domuzdan hastalık alan insandan ikinci bir kişiye bulaşması çok nadir görülen bir durumdu. Çünkü virüs domuzdan insana bulaşıp hastalık yapabilse de insandan insana kolayca bulaşabilme yeteneğine sahip değildi. Bugünlerde çok sayıda insanın hastalanması, domuz İnfluenza A H1N1 virüsünün artık insandan insana bulaşabilme yeteneği kazanmış olduğunu göstermektedir. Dünya Sağlık Örgütü’nün pandemi alarm düzeyini 4’e çıkartması da bundan kaynaklanmaktadır. Bu noktadan sonra beklenen, domuz İnfluenza A H1N1 virüsünün insana adapte olması ve gittikçe daha kolay bir şekilde insandan insana bulaşabilme yeteneği kazanmasıdır. Ortaya çıkan her bir insan vakası virüsün insana uyum sağlama yeteneğini artırmasına yardımcı olacaktır.

İnfluenza A virüsü neden bu kadar çok değişim göstermektedir?

Canlı hücrelerinde çoğalma sırasında genetik materyal kopyalanmaktadır. Kopyalama işlemi sırasında bir takım genetik hatalar oluşması kaçınılmazdır. Pek çok canlı bu kopyalama işlemi sırasında ortaya çıkan genetik hataları düzelten proteinlere sahiptir. Ancak İnfluenza A virüsü bu düzeltme mekanizmasından yoksundur. Bu nedenle de genetik değişikliklere, mutasyonlara çok yatkındır. Genetik materyalde ortaya çıkan değişiklikler virüsün yapısının değişmesine böylelikle farklı bir takım özellikler (örneğin başka canlılara bulaşma yeteneği, ialçlara direnç yeteneği vb)kazanmasına ve tekrar tekrar aynı canlıyı enfekte edebilmesine neden olmaktadır. Özetle sık sık değişim göstermek virüsün doğasından kaynaklanmaktadır.

Domuz gribinin insanlardaki belirtileri nelerdir?

Aslında belirtiler insan gribinde (mevsimsel grip) gördüklerimizden farklı değildir. Ani başlayan ateş, halsizlik, iştahsızlık, kas ağrıları, baş ağrısı, kuru öksürük klasik belirtilerdir. Daha az sıklıkla boğaz ağrısı, burun akıntısı, ishal, bulantı kusma görülebilir.

Belirtiler aynı ise domuz gribine nasıl tanı konabilir?

Bunun için hastalardan alınan boğaz çalkantı suyunda ayrıntılı genetik testler yapmak gerekir. Ancak bu özel laboratuarlarda yapılabilen pahalı bir testtir. Bugün için ülkemizde grip belirtileri gösteren her hastada bu testlerin yapılması kesinlikle gereksizdir. Ancak domuz gribinin görüldüğü ülkelere seyahat etmiş veya şüpheli kişilerle temasta bulunmuş hastalarda bu test çalışılmalıdır.

Domuz gribi insanlarda ne kadar öldürücüdür?

Bu konuda yeterince bilgimiz henüz yok. Virüs sürekli değişim gösterdiğinden kesin bir şey de söylenemez. Başlangıçta hafif seyreden, çok az sayıda kişide ölüme neden olan virüs bir süre sonra daha ölümcül hastalık yapma yeteneği kazanabilir. Nitekim 40-50 milyon insanın öldüğü tahmin edilen 1918 İspanyol gribi salgınında başlangıçta hafif seyirli hastalık yapan virüs 3-4 ay içerisinde çok ağır enfeksiyon yapma yeteneği kazanmıştır.

Domuz gribinden korunmak mümkün mü?

Domuz gribinin domuzlarda etkili bir aşısı var ancak insanlarda hastalık yapmasını önleyen bir aşısı henüz yok. 2005-2006 yıllarında yaşanan kuş gribi (İnfluenza H5N1) salgını sırasında büyük tecrübeler kazanıldı. Tüm kuruluşlar öncesine göre çok daha hazırlıklı. Domuz H1N1 virüsüne karşı aşı çalışmaları da hemen başlatıldı. Bugünden 4-6 ay sonra kitleleri aşılayabilecek miktarda aşı üretilebilir. Ancak aşı insanları korumada yeterli olmayabilir. Tüm insanları aşılamaya yetecek kadar aşı üretmek olanaksız olduğu gibi virüs sürekli değişim geçirdiğinden bir süre sonra aşının koruyucu etkisinden kendini kurtarabilir.Gerek mevsimsel insan gribinden gerekse böyle yeni ortaya çıkan grip virüslerinden korunmak için en etkili yol genel hijyen kurallarına uymak ve gerekli durumlarda maske takmaktır. Grip virüsleri insandan insana solunum salgıları (damlacıklar) aracılığıyla bulaşır. Hasta kişinin virüs içeren solunum damlacıkları en fazla bir metre uzağa gidebilir. Bu yüzden hasta kişilere bir metreden daha fazla yakınlaşmamak, yakınlaşılacak ise maske (basit cerrahi maske) takmak gereklidir. Bundan önemlisi el temizliğidir. Hasta kişilerden saçılan damlacıklarla kirlenmiş cansız yüzeylerde (koltuk, masa, telefon, kapı kolu vb) virüs 2 saat kadar canlılığını korur. Sağlıklı kişiler bu yüzeylere temas ettikten sonra ellerini yıkamadan gözlerine, burun veya ağızlarına götürdüklerinde virüsle enfekte olurlar. Bu nedenle eller sık sık su ve sabunla yıkanmalı veya alkol içeren (örn. kolonya) mendiller ile silinmelidir. El temizliğinde alkol kullanıldığında; ellerin kuru olmasına ve alkol ellerde kendiliğinden kuruyana kadar bir yere temas edilmemesine özen gösterilmelidir. Salgın durumlarında hasta kişilerle temastan, el sıkışmak, öpüşmek gibi sosyal iletişimden kaçınılmalıdır. Grip olan kişiler mutlaka maske takmalı, öksürürken veya hapşırırken ağızlarını bir mendille kapatmalı ve mendili hemen çöpe atıp ellerini temizlemelidir. O an için mendil bulunamazsa ağız ve burun elle kapatılmalı ve sonrasında eller yıkanmalıdır. Grip olan kişiler işe veya okula gitmemeli, şikayetleri geçene kadar kalabalık ortamlara girmemelidir.Bunun dışında tüm enfeksiyonlardan korunmada olduğu gibi, vücut direncini yüksek tutmak, iyi uyumak, bol sıvı içmek, hareket etmek ve iyi beslenmek virüse karşı direnci artıracaktır.

Hasta kişiler ne kadar süreyle virüsü bulaştırıcıdır?

Hastalar şikayetleri başlamadan 1-2 gün önceden grip virüsünü bulaştırmaya başlarlar. En fazla bulaştırıcılık belirtilerin başladığı ilk günlerdedir. Bulaştırıcılık 7 güne kadar uzar. Bağışıklık sistemi baskılanmış kişiler ve çocuklar çok daha uzun süre (10 günden uzun) virüsü etrafa saçabilirler. Bulaştırıcılığı önlemek için en ideali tüm belirtiler tamamen geçene kadar hasta kişilerin toplumla temas etmemesidir.

Domuz gribinin tedavisi var mı?

İnfluenza enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılan farklı gruptan ilaçlar mevcuttur. Domuz virüsüne karşı bu ilaçların etkisiz olduğuna dair bir veri henüz elimizde yok. Ancak virüs değişim göstererek başlangıçta duyarlı olduğu ilaçlara karşı direnç kazanabilir. Dünya Sağlık Örgütü bunu yakından takip etmektedir. Grip olan kişilerin ilaçtan fayda görebilmeleri için ilacın belirtiler başladıktan sonraki ilk 48 saat içinde başlanması büyük önem taşır. İlaç(lar) ne kadar erken başlanırsa sonuç o kadar iyi olmaktadır.



Kaynakça:

http://www.cdc.gov/swinefluPork checkoff vol: 2 no:6 Jan 2004Influenza. Mandell GL, Bennet JE, Dolin R (eds). Principles and Practice of Infectious Diseases. 6th ed. Elsevier Inc. Philadelphia 2005.



YAZI ANKARA TABİP ODASI WEB SİTESİ'NDEN ALINMIŞTIR.