21 Temmuz 2010 Çarşamba

İzmir’de 255 hamileye aşı yapılmış!

Kullanım süresi dolduğu öne sürülen kızamıkçık aşılarını hamile kadınlara uyguladığı ve İzmir’de 60 kadının kürtaj olmak zorunda kaldığı iddialarını geçtiğimiz yıl reddeden Sağlık Bakanlığı, bir soru önergesine verdiği yanıtta hataları bir bir kabul etti.

Hamilelere yapılması riskli kızamıkçık aşıdan İzmir’de ilk belirlemelere göre gebeyken aşı yapılan ve aşı yapıldıktan sonra gebe kalan kadın sayısı 100 civarındaydı. 60 kadın ise, aşı nedeniyle bebeklerinin özürlü doğma ihtimalini göze alamayarak kürtaj yaptırmak zorunda kalmıştı. Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) İzmir Şubesi, Türk Tabipler Birliği Pratisyen Hekimler Kolu ve Pratisyen Hekimlik Derneği ortak çalışmasıyla ortaya çıkartılan sağlık skandalı Bakanlık tarafından reddedilmişti.

SES’in ele geçirdiği bir belge ile Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın konuyla ilgili kamuoyuna yanlış bilgi verdiği, skandalın boyutlarının belirtilenden de büyük olduğu ortaya çıktı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Adana Milletvekili Prof. Dr. Nevin Gaye Erbatur’ un yazılı soru önergesine 31-12-2009 tarihinde Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın verdiği cevapta, aşı sırasında gebe olan ya da 4 hafta içinde gebe kalan 1554 kişiden numune alınarak incelenmek üzere Sağlık Bakanlığı’na gönderildiği, İzmir de aşı sırasında gebe olan ya da dört hafta içinde gebe kalan kadın sayısı 255, bu nedenle kürtaj olan kadın sayısı 58 olarak bildirildiği ortaya çıktı.

GEÇ DE OLSA GİZLENEMEYEN GERÇEKLER

Konuyla ilgili basın Türk Tabipler Birliği Pratisyen Hekimler Kolu ve Pratisyen Hekimlik Derneği ile ortak basın açıklaması düzenleyen Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) İzmir Şube Başkanı Dr. Ergun Demir, “Sağlıkla ilgili, hemen her konuda olduğu gibi aşılama hizmetlerinde güvensizlik yaratan kamuoyunu yanıltan ve yanlış bilgi veren Sağlık Bakanı Recep Akdağ için bugün tarihe not düşüyoruz.” dedi.

Açıklamada, SES’in 8 Ekim 2009 tarihinde Sağlık Bakanlığı’a sorduğu sorular, Kızamıkçık Aşısı ve uygulama hatalarına ilişkin görüşleri ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın CHP Adana Milletvekili Prof. Dr. Nevin Gaye Erbatur’un yazılı soru önergesine verdiği cevap metinleri belge olarak basın mensuplarına sunuldu.


“BAKAN AKDAĞ ÖZÜR DİLEMELİDİR”

Dr. Demir, “Sağlık Bakanlığı’na tetkikleri gönderilen 1554 kadının ve İzmir de aşı olduğu ancak kürtaj yapılmadığı bildirilen 197 kadın gerçekten izlenmiş midir? Bebeklerin bugünlerde doğmuş olması gerekir. Bebeklerin sağlığı, konjenital kızamıkçık sendromu açısından izlenmekte midir? Kaçı normal miadında, ayına göre normal ağırlıkta ve sağlıklı olarak doğmuştur? Aşılama bir ekip hizmetidir, ekip hizmeti sağlık ocaklarında vardı ancak aile hekimliği sistemi ile ekip hizmeti ortadan kaldırılmıştır. Sağlık Bakanlığı’nın bu süreçte ağır ihmali vardır. Sağlık Bakanı’nı bu hatalar zinciri ve olayı örtme gayretleri nedeni ile vatandaşlardan, kürtaj edilerek kaybedilen bebekler nedeniyle anne ve babalardan, yalanının yakalanması nedeniyle bunu ortaya çıkaranlara savurduğu tehditlerden dolayı özür borçludur ve gereğini yapmaya davet ediyoruz.” dedi.


SAĞLIK BAKANINA SORULAR

SES İzmir Şube Başkanı Dr. Ergun Demir, Sağlık Bakanı Akdağ’ın hala yanıtlamadığı ve acil yanıt gerektiren soruları şöyle sıraladı;

-Kızamıkçık aşı kampanyası Temmuz- Ağustos aylarında ve aile hekimliği pilot uygulamasına geçilen 33 ille sınırlı tutulmasını hangi bilimsel gerekçelerle yaptınız?

-Sağlık Bakanlığı Kızamıkcık Aşısı Bilimsel Kurulu (03-08-2009) kararın da; “Gebe kadınlara kızamıkçık aşısı konjenital kızamıkcık sendromu teorik riski nedeni ile yapılmamalıdır. Aşılama sonrası gebe olduğu tespit edilen kişiler, prenatal tanı merkezi olan referans merkezlerde takib edilmesi gereklidir. Bu kişilerde direkt küretaj endikasyonu yoktur takip edecek prenatal tanı merkezinin önerileri doğrultusunda hareket edilir’’ denilmektedir. Gebe olduğu halde kızamıkçık aşısı yapılan kadın sayısı kaçtır?

- Kızamıkçık Aşısı yapıldıktan sonra gebe kalan kadın sayısı kaçtır?

- İnfertilite tedavisi gören kaç kadına kızamıkçık aşısı yapılmıştır?

- Toplam kaç vaka prenatal tanı merkezlerinde takip edilmektedir?

- Toplam kaç vakada küretaj yapılarak gebelik tahliye edilmiştir?

-Kızamıkçık hastalığına yönelik sürveyans sistemini iyileştirmek için ne yaptınız?

-Aşı kampanyası yapılmadan önce Aile hekimlerine, elemanlarına ve halka yönelik yeterince bilgilendirme ve eğitim çalışması yapılmış mıdır?

-18 – 35 yaş arası kadın hedef nüfusta istenen bağışıklama oranına ulaşılmış mıdır? Yoksa hedef nüfusun sadece %40’na mı ulaşılabilmiştir?

-Ülkemizde birinci basamak sağlık hizmetlerinin sağlık ocakları tarafından sunulduğu dönemde yapılan diğer ulusal aşı kampanyalarında (çocuk felci, kızamık…) hedef nüfusta gerçekleşen bağışıklama oranları kaçtır? %40 mı yoksa %90–95’lerde mi olmuştur?

-Çok yüksek oranlara ulaşamayan bağışıklama çalışmalarının konjenital kızamıkçık sendromunu kontrol edemediği çok sayıda araştırma ile gösterilmiştir. 18-35 yaş kadın kızamıkçık aşılama yüzdesi %40 da kalmıştır. Peki siz bu aşı kampanyasını niçin yaptınız?

-Aşı kampanyasında kullanılan aşıların temin yolu nedir? İhale ile alınmışsa belirlenen tutar ve aşı adedi nedir? Aşılar hangi tarihte Sağlık Bakanlığı’na teslim edilmiştir ve teslim edilen aşıların son kullanma tarihleri nelerdir? Son kullanma tarihi biten ve imha edilen aşı miktarı nedir?

-Temmuz -Ağustos 2009 Aşılama Programında amaç konjenital kızamıkçık enfeksiyonunu ve konjenital kızamıkçık sendromunu engellemek midir? Yoksa son kullanma tarihi Ağustos 2009 olan aşıları tüketmek midir?


UYGULAMA HATALARINA İLİŞKİN SES’İN GÖRÜŞLERİ

-Koruyucu sağlık hizmeti alan ve hastalığın oluşmasını engelleyecek aşılama uygulamalarını önemsiyor ve destekliyoruz.

-Aşılama bir ekip hizmetidir. Ekip hizmeti sağlık ocaklarında vardı ancak, Sağlıkta Dönüşüm Programı ile ekip ortadan kaldırılmıştır.

-Aşılamada önemli olan hedeflenen aşılama oranının gerçekleşmesidir. Yani hedef kitleye ulaşılmasıdır. Hedef nüfusun en az %90’nına ulaşılması beklenir.

-Düşük aşılama hızları, virüsün dolaşımını da yavaşlattığından yıllar içinde duyarlı kişi havuzları oluşturmaktadır. Sonuçta düşük aşılama oranı nedeniyle aşılama programı sonrasında Yunanistan, Hollanda gibi ülkelerde yaşandığı gibi “Konjenital kızamıkçık Sendromu Salgınlar” meydana gelmektedir.

-Çok yüksek oranlara ulaşamayan bağışıklama çalışmalarının Konjenital Kızamıkçık Sendromu kontrol edemediği çok sayıda araştırma göstermiştir.

-Surveyans Sistemleri güçlendirilmeli ve işletilmelidir.

-Aşılama öncesi gerekli sorgulama yapılarak gebe olan, gebe olma olasılığı bulunan veya 4 hafta içinde gebelik planlayan kişilere aşı kesinlikle yapılmamalıdır. Aileye iyi bir danışmanlık verilerek, olumsuz sonuçlara karşı önlem alınmalıdır.

-Aşılama evlilik öncesi uygulaması önemlidir. Evlilik öncesi kadınlardan istenen rutin tetkiklere Rubelle Ig6 tetkiki ilave edilmelidir. Rubelle Ig6 tetkiki negatif olanlara aşı adetin ilk günü uygulanmalıdır.

-Sağlık Bakanlığı ilgili uzmanlık dernekleri (Priontoloji, Enfeksiyon hastalıkları, Klinik Mikrobiyoloji, Jinekoloji ve Obstetri, Halk Sağlığı) ve TTB‘nin de içinde ve katkıda bulunduğu bir izleme ve takip komisyonu oluşturulmalı, bu komisyon süreci yönetmelidir.

-Aşılanan gebeler ve aşılandıktan sonra gebe kalanlar Literatür bilgileri ışığında bilgilendirilmeli, gebe izlemi gerekliliği konusunda İyi bir danışmanlık verilmelidir.

-Gebelikte kızamıkçık aşısı uygulanmış olan ya da aşı olduktan sonra gebe kalan kadınların ve doğum sonrası dönemde bebeklerin yakın izlemi gereklidir. Sosyal Güvencesi olsun, olmasın her türlü tetkik, muayene ve ulaşım giderleri Sağlık Bakanlığı tarafından karşılanmalıdır.

ALINTIDIR...EGEDESONSOZ.COM