24 Kasım 2010 Çarşamba

Akdağ: Muayenehane çilesini tarihe gömeceğiz

 En sonunda beklenen açıklama...Yeni TAMGÜN YASASI hazır...

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, muayenehaneler ile ilgili, "Bu büyük bir çileydi, Türkiye bu çileden büyük ölçüde kurtulmuştur.Şimdi Anayasa Mahkemesinin gerekçeli kararını bekliyoruz. O karar çıkınca da yeni bir kanunla bu çileyi tamamen tarihe gömeceğiz" dedi.

Akdağ, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Sağlık Bakanlığının 2011 yılı bütçesinin sunumunda yaptığı konuşmada, Bakanlığının gelecek yılki bütçesinde koruyucu ve temel sağlık hizmetlerine 6.5 milyar TL’lik pay ayrıldığını bildirdi.

Doğum öncesi bakım hizmetlerinden yararlanma oranını yüzde 94’e çıkarmayı hedeflediklerini, 2008’den bu yana 12 bin dolayında yüksek riskli gebenin doğum öncesinde hastanelerde misafir edildiğini anlatan Akdağ, 2011’de hastanede doğum oranını yüzde 94’e yükseltmeyi amaçladıklarını bildirdi.

Üreme sağlığı hizmeti alan kişi sayısının 8 yılda 2,5 kat arttığını, aşılama oranlarının yüzde 97’lere ulaştığını belirten Akdağ, halen 11 antijene karşı aşılama yapıldığını, 2011’de bunlara HPV ve su çiçeğinin de eklenmesinin planlandığını, ancak bunun kesinleşmediğini söyledi.

Türkiye’de artık kızamık hastalığı görülmediğini, Dünya Sağlık Örgütünün buna ilişkin açıklamayı Avrupa bölgesiyle birlikte yapacağını anlatan Akdağ, afet ve acil durumlardaki sağlık hizmetlerinde büyük aşamalar kaydedildiğini, Türkiye’nin doğusunda 132 kar paletli ambulansın hizmet verdiğini, gelecek yıl 3 uçak ambulans daha almayı planladıklarını belirtti.

Akdağ, aile hekimliğinin 73 ilde 63 milyon kişiyi kapsayacak şekilde genişletildiğini, 13 Aralık itibariyle uygulamanın bütün Türkiye’ye yaygınlaşmış olacağını duyurdu.

"Sağlığın geliştirilmesi ve teşviki" adı altında kişilerin kendi sağlıklarını korumasının amaçlandığını, bunun için obezite ve tütün başta olmak üzere birçok alanda mücadele yürüttüklerini anlatan Akdağ, "Ülkemizde 1998’de yüzde 55 olan normal kiloya sahip kişilerin oranı 2010’da yüzde 27.5’e düşmüş durumda. Bu çok önemli bir mesele. Bireylerin yaşam şekillerini değiştirmesi sağlanmalı" diye konuştu.

Tütünle mücadelede de önemli gelişmeler sağlandığını ifade eden Akdağ, iş yerlerindeki tütün yasağı ihlallerinde para cezalarının belediyeler yerine kamu kurumlarınca tahsiline ilişkin yasal düzenlemeye gitmeyi hedeflediklerini belirtti.

Türkiye’de organ bağışının da yetersiz olduğunu ifade eden Akdağ, 2010 yılında 3 bin 172 organ nakli yapıldığını bildirdi.

Sağlık Bakanlığı hastanelerindeki görüntüleme cihazlarının sayılarını da artırdıklarını kaydeden Akdağ, bu konuda israfa gidildiği yolundaki eleştirilerin yersiz olduğunu dile getirdi.

"MUAYENEHANE ÇİLESİNİ TARİHE GÖMECEĞİZ"

Hekimlerin tam gün çalışmasına ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Akdağ, şöyle konuştu: "Türk sağlık sisteminin eski yapısında, vatandaş ister SSK, ister devlet hastanesine gitsin annesini-babasını sırtına alıp özellikle ciddi hastalıklar için genellikle bir muayenehaneye çıkarmak zorunda kalırdı. Bu, Türkiye’de büyük ölçüde ortadan kalktı. Şu anda Sağlık Bakanlığında çalışan 30 bine yakın uzmanın yüzde 92’si tam gün çalışıyor. Bunu yüzde 100’e ulaştırmak için bir kanun yaptık, maalesef Anayasa Mahkemesi ve Danıştay’ın bir yorumu kanunun bazı maddelerinin yürütülmesini engelledi. Ancak bütün bunlara rağmen geldiğimiz noktanın bir özetidir, bugün Sağlık Bakanlığında çalışan 30 bine yakın uzman hekimin sadece yüzde 8’i hastane dışında pratik yapıyor. Yüzde 92 oranında bu problem çözüldü.

Tam Gün Yasası’nı yaptığımızda, tam gün çalışma oranı yüzde 88 idi. Bazı maddeler iptal edilmiş olmasına rağmen bu oran yüzde 92’ye çıktı.

Türkiye bu problemi bitirmiş durumdadır. Artık bundan geriye gidiş olmaz.

Ne bizim hükümetimiz döneminde ne de başka hükümet döneminde buna vatandaş izin vermez. Yarın vatandaşı muayenehanelere geri götürecek bir sağlık sistemi eğilimi olsun, vatandaş buna asla müsaade etmez ve buna sebep olacakları da siyaseten ağır biçimde cezalandırır. Bu büyük bir çileydi, Türkiye bu çileden büyük ölçüde kurtulmuştur. Şimdi Anayasa Mahkemesinin gerekçeli kararını bekliyoruz. O karar çıkınca da yeni bir kanunla bu çileyi tamamen tarihe gömeceğiz, çünkü hala üniversite hastanelerinde sıkıntılar var." Akdağ, 2002’de 1/14 olan uzman hekim başına düşen nüfusun en fazla olduğu il ile en az olduğu il arasındaki oranın, 2010’da 1/3’e düştüğünü de kaydetti.

İlaç harcamalarıyla ilgili de bilgi veren Akdağ, ilaç kutu sayısının 8 yılda yüzde 122, ilaç harcamalarının ise sadece yüzde 21 oranında arttığına işaret etti.

Türkiye’de doğumda beklenen yaşam süresinin 74 olduğunu, bunun Türkiye’nin içinde bulunduğu orta ve üst gelir grubundaki ülkelerin ortalamasının üzerinde bulunduğunu belirten Akdağ, bebek ve anne ölüm hızlarında da büyük düşüşler olduğuna dikkat çekti.

Gelecek yıl yürürlüğe konulacak yeni hizmetlere de değinen Akdağ, evde sağlık hizmeti uygulamasının yaygınlaştırılacağını, merkezi randevu sistemine geçileceğini sözlerine ekledi.

Alıntı: medimagazin.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Her türlü yorumlarınız...