Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri Bayazıt İlhan, “Mesela yolda
bayılan bir hasta var. Doktor önce ambulansı çağıracak, sonra ambulans
gelene kadar sınırlı bir şekilde müdahale edebilecek. Ambulans
çağırmadan müdahale de yasak. Ambulans geldi ambulans da teknisyen var,
ama siz doktorsunuz. Yine müdahale edemezsiniz. Ayrıca hastanın
durumunun acil olmadığı belirtilerek de, doktor müdahalesi yasaya aykırı
olarak yorumlanabilir” dedi. Uçaklarda acil durumlarda doktor bulmanın
da imkansız hale geleceğini söyleyen İlhan, “Dünya Tabipleri Birliği’nin
Genel Sekreteri de, bana bunu hatırlattı. Bu düzenlemeden sonra uçakta
‘doktorum’ dememek, sessiz kalmak daha mı iyi olur acaba diye görüş
belirtti” bilgisini verdi.
HAPİS VE PARA CEZASI
Tam günü düzenleyen yasa tasarısında yer alan madde, olağanüstü durumlarda doktor müdahalesini düzenliyor. Düzenlemeye göre, ‘olağanüstü durumlarda mesleğini icraya yetkili kişilerce acil sağlık hizmeti ulaşana kadar verilecek olan sağlık hizmeti hariç, ruhsatsız olarak sağlık hizmeti sunan veya yetkisiz kişilerce sağlık hizmeti verdirenler, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacak.’ Söz konusu maddenin başta Gezi Parkı olmak üzere eylemlerde hastaları tedavi eden doktorlara yönelik bir madde olarak algılandığını belirten TTB Genel Sekreteri Bayazıt İlhan, bu maddenin günlük yaşama da çok ciddi yansımaları olacağını söyledi. Düzenleme yasalaşırsa, herhangi bir ortamda veya yolda sağlık durumu kötüleşen bir hastaya müdahale etmenin zorlaşacağını belirten İlhan, “Çünkü bu düzenleme, doktorlara büyük sorumluluk yüklüyor” dedi.
YİNE SİTEDEN YAZIYA BİRKAÇ YORUM:
Okuyucu1:
Haberi okuyunca o kadar güldüm ki! Sanırım halkımız hala doktorların ne hale düştüğünün farkında değil? Benim çalıştığım hastanede dahiliye nöbetçisi arkadaşlar acile konsültasyon giderken ara dayağı yememek için sivil kıyafetle gidiyor. Hasta yakını gibi hasta sedyesine yaklaşıp tahlillerine bakıyor ve konsültasyon notunu yazıp çaktırmadan kaçıyor (abartmıyorum). Ben şahsen poliklinik odasından çıkarken önlüğümü çıkarıyorum, koridorda tamamen sivil dolaşıyorum. Bir de hacı sakalı bıraktım, kimse doktor olduğumu tahmin etmiyor. Tüm bu tedbirlere rağmen yüreğimiz ağzımızda çalışıyoruz. Şu ortamda kronik hastalara steroid ve immunsupresif yazanlar benim gözümde kahraman. Ameliyat yApanlar mücahid, Kemoterapi yapanlara ise söyleyecek övgü kelimesi bulamıyorum. Sevgili yetkililer , bu problemi çözmek için daha kaç doktor düvülecek, yaralanacak veya öldürülecek?
Okuyucu2:
Ben doktorum diyecek saygınlıkda bir meslekmi bıraktınız.Ben zaten yıllardır mesleğimi söylemiyorum.bir kamu kurumunda Memurum diyorum.Öyle açılın falan diyecek hevesim,heyecanım da kalmadı.....
Alıntı:medimagazin.com
HAPİS VE PARA CEZASI
Tam günü düzenleyen yasa tasarısında yer alan madde, olağanüstü durumlarda doktor müdahalesini düzenliyor. Düzenlemeye göre, ‘olağanüstü durumlarda mesleğini icraya yetkili kişilerce acil sağlık hizmeti ulaşana kadar verilecek olan sağlık hizmeti hariç, ruhsatsız olarak sağlık hizmeti sunan veya yetkisiz kişilerce sağlık hizmeti verdirenler, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacak.’ Söz konusu maddenin başta Gezi Parkı olmak üzere eylemlerde hastaları tedavi eden doktorlara yönelik bir madde olarak algılandığını belirten TTB Genel Sekreteri Bayazıt İlhan, bu maddenin günlük yaşama da çok ciddi yansımaları olacağını söyledi. Düzenleme yasalaşırsa, herhangi bir ortamda veya yolda sağlık durumu kötüleşen bir hastaya müdahale etmenin zorlaşacağını belirten İlhan, “Çünkü bu düzenleme, doktorlara büyük sorumluluk yüklüyor” dedi.
YİNE SİTEDEN YAZIYA BİRKAÇ YORUM:
Okuyucu1:
Haberi okuyunca o kadar güldüm ki! Sanırım halkımız hala doktorların ne hale düştüğünün farkında değil? Benim çalıştığım hastanede dahiliye nöbetçisi arkadaşlar acile konsültasyon giderken ara dayağı yememek için sivil kıyafetle gidiyor. Hasta yakını gibi hasta sedyesine yaklaşıp tahlillerine bakıyor ve konsültasyon notunu yazıp çaktırmadan kaçıyor (abartmıyorum). Ben şahsen poliklinik odasından çıkarken önlüğümü çıkarıyorum, koridorda tamamen sivil dolaşıyorum. Bir de hacı sakalı bıraktım, kimse doktor olduğumu tahmin etmiyor. Tüm bu tedbirlere rağmen yüreğimiz ağzımızda çalışıyoruz. Şu ortamda kronik hastalara steroid ve immunsupresif yazanlar benim gözümde kahraman. Ameliyat yApanlar mücahid, Kemoterapi yapanlara ise söyleyecek övgü kelimesi bulamıyorum. Sevgili yetkililer , bu problemi çözmek için daha kaç doktor düvülecek, yaralanacak veya öldürülecek?
Okuyucu2:
Ben doktorum diyecek saygınlıkda bir meslekmi bıraktınız.Ben zaten yıllardır mesleğimi söylemiyorum.bir kamu kurumunda Memurum diyorum.Öyle açılın falan diyecek hevesim,heyecanım da kalmadı.....
Alıntı:medimagazin.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Her türlü yorumlarınız...