Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Dr. Resmiye Beşikçi,
çocuğun spora başlamadan önce kalbinin spora hazır olup olmadığının
mutlaka değerlendirilmesi gerektiğini söylüyor.
Egzersiz yapmak, tüm vücut fonksiyonlarında değişiklikler yaratmakla birlikte en çok kalbi etkiliyor. Çünkü spor sırasında vücudun oksijen ihtiyacı artıyor. Bu da kalbin daha hızlı çalışması ve daha çok kanı pompalamasını sağlıyor. Bu nedenle dinlenme halindeyken hiç bir şikâyete yol açmayan bazı kalp hastalıkları ağır efor gerektiren sporları yaparken yorgunluk, çarpıntı, nefes darlığı, göğüste ağrı, bayılma şeklinde belirtilerle ortaya çıkabiliyor. Zaman zaman bu belirtilerin en korkulanı olan ani ölüm bile görülebiliyor.
Bütün bunların sporun aslında belirli kurallar ve sınırlar içerisinde yapılması gerektiğini ortaya koyduğunu vurgulayan Dr. Beşikçi, bu kuralların başında da sağlık kontrollerinin geldiğini belirtiyor. Dr. Resmiye Beşikçi, konuyla ilgili şunları söylüyor:
Sporun,
çocukluk yaşlarından başlayarak bir yaşam tarzı haline getirilmesi tüm
vücut fonksiyonları açısından faydalı. Özellikle büyük şehirlerde
çocuklar oyun alanlarından yoksun büyüyen, zamanlarını televizyon ya da
bilgisayar başında geçiren çocuklar, hantal ve sağlıksız bireyler olarak
yetişiyorlar. Bunun farkında olan ve bilinçlenen aileler, çocuklarına
spor yapma fırsatı yaratma çabasındalar.
Atma,
koşma, atlama gibi temel becerilerin öğrenildiği yaşlardan sonra
genellikle 6-7 yaş civarında çocukların spora başlayabileceklerini
belirten Dr. Resmiye Beşikçi, sporun çocuğun gelişimine etkilerini şöyle
anlatıyor:
“Erken
yaşlarda sporla tanışmak çocuklara; spora başladıkları ilk yıllarda
fiziksel aktivitenin yanı sıra oyun ve eğlence ortamı sunar, daha
sonraki yaşlarda da onlara sağlıklı bir kas ve iskelet sistemi, düzgün
bir postür kazandırır, sağlıklı büyümeye yardım eder. Daha da önemlisi
kalp ve damar sağlığına ömür boyu sürecek olumlu katkılar sağlar.
Düzenli spor yapmanın yaşam tarzı haline gelmesinin ilk adımları erken
yaşlarda atılır. Özellikle takım sporlarında yer almak çocuklarda
işbirliği, sorumluluk ve disiplin gibi kavramların gelişimine de yardım
eder. “
SPOR EN ÇOK KALBİ ETKİLİYOR
Egzersiz yapmak, tüm vücut fonksiyonlarında değişiklikler yaratmakla birlikte en çok kalbi etkiliyor. Çünkü spor sırasında vücudun oksijen ihtiyacı artıyor. Bu da kalbin daha hızlı çalışması ve daha çok kanı pompalamasını sağlıyor. Bu nedenle dinlenme halindeyken hiç bir şikâyete yol açmayan bazı kalp hastalıkları ağır efor gerektiren sporları yaparken yorgunluk, çarpıntı, nefes darlığı, göğüste ağrı, bayılma şeklinde belirtilerle ortaya çıkabiliyor. Zaman zaman bu belirtilerin en korkulanı olan ani ölüm bile görülebiliyor.
Profesyonel
ya da amatör bazı sporcuların medyaya yansıyan ani ölüm haberleri bu
konuyu zaman zaman gündeme getiriyor. Yapılan araştırmalarda,
sporculardaki ani ölümlerin yüzde 95’inin kardiyovasküler nedenlerden
olduğu biliniyor.
SPOR YAPILDIĞI SÜRECE DÜZENLİ KONTROL ŞART
Bütün bunların sporun aslında belirli kurallar ve sınırlar içerisinde yapılması gerektiğini ortaya koyduğunu vurgulayan Dr. Beşikçi, bu kuralların başında da sağlık kontrollerinin geldiğini belirtiyor. Dr. Resmiye Beşikçi, konuyla ilgili şunları söylüyor:
“Özellikle
ağır efor gerektiren basketbol, voleybol, futbol, yüzme gibi yarışmalı
sporlara başlamadan önce çocukların mutlaka kalp kontrolünden
geçirilmesi gerekir. Genç sporcularda ani ölüm, özellikle altta yatan ve
genelde önceden bilinmeyen doğumsal kalp hastalıklarına bağlıdır. Kalp
kasının aşırı kalınlaşması, koroner arter anomalileri, kalp ritim
bozukluğuna sebep olan bazı durumlar, doğuştan ya da sonradan olan kalp
kapak bozuklukları egzersiz sırasında belirti oluşturabilecek hatta ani
ölüme yol açabilecek ilk akla gelen kalp hastalıklarıdır. Çocuğun sadece
spora başlarken değil spora devam ettiği sürece de belli aralıklarla
kalp kontrolleri mutlaka yaptırılmalıdır.”
Alıntı : ntvmsnbc.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Her türlü yorumlarınız...