9 Mart 2010 Salı

Katkı payı artınca hastalar sağlık ocağına gitmeye başladı

ALINTIDIR(medimagazin.com)


KATKI PAYI NE KADAR ALINIYOR?
REÇETE YAZILIRSA
Özel hastane..............................15TL
Üniversite hastanesi.................8TL
Devlet hastanesi........................8TL
Aile hekimliği(sağlık ocağı).......3TL

REÇETE YAZILMAZSA
Özel hastane..............................12TL
Üniversite hastanesi.................5TL
Devlet hastanesi........................5TL
Aile hekimliği(sağlık ocağı).......ALINMIYOR


Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, hastanelerde alınan katkı uygulamasıyla hedefin hastadan alınacak para olmadığını, devlet ve üniversite hastanelerinin yükünü hafifletmek istediklerini söyledi.

Bakan Dinçer, "Katkı payı ile bunu dengelemeye başladık. Devlet hastanelerine gidişlerde azalma var. Grip, nezle olan artık sağlık ocağı ya da aile hekimine gidiyor. Bu nedenle maliyet de düştü. Çünkü biz bir hasta için sağlık ocağına 10-11 lira öderken devlet hastanelerine 24-26 lira, özel hastanelere 28-32 lira, eğitim hastanelerine 48-52 lira veriyoruz." dedi.

Bir grup gazeteciye gündemdeki konuları değerlendiren Bakan Dinçer, katkı payı uygulamasının özel hastanelere gidişi azalttığına dikkat çekti. Katkı payı uygulamasıyla yaklaşık 2,7 milyar lira tasarruf beklendiğini aktardı. 1 Ekim 2009 tarihinden itibaren geçerli olan düzenlemeyle katkı payları özel hastanelerde 15, devlette ise 8 lira olarak uygulanıyor. Ancak özel hastaneler 12, kamu sağlık kuruluşları ise 5 lira katkı payı alıyor. Kalan 3'er lirası ilaç alımı sırasında eczanelere ödeniyor. Yeni uygulamayla, ilaç yazdırmayan hastalar ise 3 lira eksik katkı payı veriyor. Yeni düzenlemeyle, daha önce katkı payı alınmayan sağlık ocaklarında da eğer ilaç yazdırılırsa hastadan eczaneler aracılığıyla 3 lira para alınıyor. İlaç yazdırılmaması halinde sağlık ocağı ile aile hekimlerine katkı payı ödenmiyor. Bu yolla gereksiz ilaç yazdırılmasının önüne geçilmesi hedefleniyor.

Çalışma Bakanlığı, hastaneye çok fazla giden 20 bin hastayı da mercek altına aldı. Kimi hastaların ortalama günde 2 kez olmak üzere yılda 700 defa hastaneye gitmesinden yola çıkan bakanlık, evlere tek tek ziyarette bulundu. 42 müfettiş 62 ilde yüz yüze görüşmelerle hastaneye gidişlerin sebebini araştırdı. Bu araştırmanın sonucuna göre hastaneye en fazla akciğer hastaları gidiyor. Bu hastaları, kanser takip ediyor. Her gün iki kere hastaneye gidenleri ise sürekli ilaç kullananlar oluşturuyor. Özellikle kırmızı reçeteli ilaçları kullanan hastalar bir süre sonra bağımlı hale geliyor. Acılarını dindirmek için bu tür ilaçları kullandıkça bağımlılığı artıyor. Bunlara buerger hastası deniliyor. Denetim sonuçlarına ilişkin bilgi veren Çalışma Bakanı Dinçer, bu durumdaki hastaların ailelerinin de şikâyetçi olduğunu, kendisine mektup yazarak yardım istediklerini belirtiyor. Aşırı hastaneye gidişlerin arkasında suistimal ve yolsuzluk mu yoksa farklı sebepler mi yattığını tespit için Teftiş Kurulu'nu görevlendirdiğini aktaran Ömer Dinçer, şu bilgileri verdi: "Bir yılda 700 kere hastaneye giden var. Bir ayda 32 kere hastaneye giden var. Teftiş Kurulu'nu yanıma çağırdım. 'Bir hafta hiçbir şey yapmayacaksınız, vatandaşların evine gideceksiniz' dedim. 42 müfettiş 62 ilde hastaları ziyaret etti. Toplam 20 bin 801 hasta incelemeye alındı. 296 hasta ziyaret edildi. İncelemede usulsüzlükten başka sorunlar olduğunu gördük."

Yapılan araştırma sonucunda çok sık hastaneye gidenler arasında birinci sırada yüzde 28 ile kronik akciğer hastaları var. Bu grubu yüzde 21,3 ile kanser, yüzde 13 ile psikolojik rahatsızlıklar, yüzde 11 ile tansiyon, yüzde 9'la kalp, yüzde 7,5 ile şeker, yüzde 5 ile de buerger hastaları takip ediyor. İnceledikleri grupları çoğaltacaklarını söyleyen Bakan Dinçer, "Ayda 20 kere hastaneye gideni de incelemeye alacağız. Bu bir toplumsal sorun mu bakacağız. Birden fazla hastalığı olanlar da var. Örneğin DÖ adlı bir hasta 10 ayda 713 kez hastaneye gitmiş. Bir başkası da 8 ayda 468 kere gitmiş." diye konuştu.